ENGLISH
İSTANBUL Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, dünyada ve AB`de satılan ürünlerde ürünün hangi ülkede üretildiğini belli eedec `made in` ibaresinin kullanılması için çalıştıklarını söyledi. Orakçıoğlu, haksız rekabet konusu olabilecek şekilde üretim yaptığı bilinen ülkelerin ürünlerinin tüketici tarafından bilinmesini istediklerini bu konuyu İtalya ile birlikte Eurotex`in gündemine getireceklerini belirterek, `Sistema Moda`nın başkanı Paulo Zegna`ya anlattık, destek veriyor. Ayrıca diğer Avrupa ülkelerine de konuyu anlatıyoruz` dedi. Çin`in tekstil ve hazır giyimde haksız rekabet konusu uygulamalarla pazar paylarını zorladığını kaydeden Orakçıoğlu, buna rağmen Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün 1999-2005 arasında Avrupa`daki gücünü artırmasının başta İtalya olmak üzere Avrupa ülkelerindeki sektör kurumlarının dikkateni çektiğini, artık Türkiye`den gelen önerilere son derece sıcak bakıldığıın anlattı. Orakçıoğlu, sözkonusu dönemde İtalya`nın Avrupa`da yüzde 36 pazar payı kaybettiğine dikkat çekti ve `Biz herşeye rağmen yılmadan mücadele ettik ve rekabeti başardık` dedi.
RUH İKİZİYLE BİRLİK: Önceki akşam Swiss Otel`de İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ve İHKİB`in birlikte düzenlediği iftar yemeğinde buluşan tekstil ve hazır giyim sektörünün temsilcilerine iki kuruluşun `ruh ikizi` olduğu mesajı verildi ve önümüzdeki dönemde birlik beraberlik içinde mücadeleye devam edileceği anlatıldı. İTHİB Başkanı İsmail Gülle `ruh ikizleri` sloganına değinerek, `Biz tekstil ve konfeksiyon sektörü olarak 2 ayrı bedende ruh ikizini bu salonda buluşturmaya karar verdik. Bu 2 sektör elmanın 2 yarısı kadar yakın` diye konuştu.
GERÇEK SAVAŞÇILAR: Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de tekstil ve konfeksiyon sektörüne çok güvendiğini, sektörün öneminin önümüzdeki günlerde artarak devam edeceğine inandığını bildirdi. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün bu yıl ihracatta 20 milyar doları yakalayacağını belirten Tüzmen, `Tekstil ve konfeksiyon, Türkiye ihracatının yüzde 25`ini yapıyor. Bu rakam, Türkiye`nin 1990`lı yıllardaki toplam ihracat rakamıdır` dedi. Sektöre çok güvendiğini ifade eden Tüzmen, şu anda çok az bir karlılıkla iş yapıldığını söyledi ve `Sizler gerçek savaşçılarsınız. Ben de bugünlere savaşarak geldim. Arkam boş değil. Sizler de savaşıyorsunuz. Dünya çıplak dolaşmadıkça bu sektör yaşayacak. Savaşarak devam edeceğiz` diye konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin Türkiye`deki diğer tüm sektörlerin kurucusu olduğunu, bu sektörlerin Türkiye`nin geleceği olmaya devam edeceğini belirterek, `Daha keşfedeceğimiz çok pazarlar var` dedi.
TKB: Hazır giyimin rekabet gücü düşüyor
TÜRKİYE Kalkınma Bankası`nın(TKB) raporunda, Türkiye`nin geleneksel olarak ihracatında önemli bir yer tutan tekstil, giyim eşyası sektöründe bulunan ürünlerin rekabet gücünün yüksek olduğu belirtildi. Raporda, `Tekstil sektöründeki ürünlerin rekabet gücünün dönemsel arttığı gözlenmesine karşılık giyim eşyası imalatında rekabet gücünde belirgin bir düşüş izlenmektedir` denildi. TKB Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü`nün 1995-2004 dönemi için hazırladığı rapora göre, analize dahil edilen 965 adet ürünün 284`ünde rekabet gücünün yüksek, 106`sında marjinal sınırda, 575`inde ise düşük olduğu saptandı.
OTOMOTİV ARTIYOR: Raporda Türkiye`nin geleneksel olarak ihracatında önemli yer tutan tekstil, giyim eşyası sektöründe bulunan ürünlerin rekabet gücü yüksek olduğu belirlendi. Tekstilde bulunan ürünlerin rekabet gücünün dönemsel olarak arttığı gözlenmesine karşılık giyim eşyası imalatında rekabet gücünde belirgin bir düşüş izlendi. Daha çok rekabet gücü düşük ürünlerden oluşan kimyasal madde ve ürünleri imalatı, makine ve teçhizat imalatı, motorlu kara taşıtları-römork imalatı, ana metal sanayi sektörlerinde rekabet gücü artış eğiliminde olan ürünlerin çoğunlukta olduğu belirlendi.
İHRACAT PAYLARI: Rekabet gücü yüksek ürünler (284) imalat sanayi ihracatından yüzde 70.7, dış ticaretinden yüzde 35.9, marjinal sınırda olan ürünler (106) ihracattan yüzde 16.7, dış ticaretten yüzde 16.6, rekabet gücü düşük ürünler (575) ise ihracattan yüzde 12.6, dış ticaretten yüzde 47,5 pay aldı. Rekabet gücü yüksek ürünlerden rekabet gücü artma eğiliminde olan ürünler sayı olarak ağırlık taşımasına karşılık, imalat sanayi ihracatında rekabet gücü azalanlardan (yüzde 33.5) daha az bir pay (yüzde 25.4) aldığı dikkat çekti.
