"Mankenler" kategorisindeki yazıları görüntülüyorsunuz

Kate Moss, Paris Moda Haftası için özel olarak yayımlanan dergiye üstsüz pozlar verdi.

Top model Kate Moss, Paris Moda Haftası için özel olarak yayımlanan Another Man dergisine üstsüz pozlar verdi.   Geçen hafta geçici felç geçirdiği ve bir süre dinlenmesi gerektiği söylenen dünyaca ünlü top model Kate Moss, 29 Şubat’ta başlayan Paris Moda Haftası için özel olarak yayımlanan Another Man dergisi için üstsüz pozlar verdi.   40 yaşına merdiven dayayan Moss, çekimler sırasında Şubat 2010’da intihar eden modacı Alexander McQueen’in ünlü tasarımcılarından Sarah Burton tasarımı ipek tunik giyerken, fotoğraflarda modelin boynunda geniş bir fular olduğu dikkat çekti.

 

 

 

 

Bugüne kadar pek çok kez objektiflere çıplak poz veren Kate Moss,

geçen ay İtalyan markası Liu Jo,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ondan önce de 2012 Pirelli Takvimi için soyunmuştu.

 

 

image

Yurtdışında Armani gibi dev markaların defilelerine çıksa, önemli markaların katalog çekimlerinde yer alsa da Tuğçe Kazaz’ın ismini daha çok magazin gündeminde duyduk. Sansasyonel aşkları, din konusundaki kararsızlıkları hep işi olan modelliğinin önüne geçti. Oysa o New York ve Paris’te mankenlik ajanslarından teklifler alan hatta Victoria’s Secret defilelerine çağrılan bir mankendi. Vücudunda bulunan 7 dövmesi sebebiyle Victoria Secret meleği olamamıştı ama o podyumda yürüyecek ölçülere sahipti. Ne de olsa eski bir Elite Model Look ikincisi ve Türkiye güzeliydi. Ülkemizde de pek çok markanın yüzü olan Kazaz, modellik ve mankenlik mesleğini sürdürürken 30’lu yaşlara adım atmasından olsa gerek kendine yeni bir iş kurdu. Ünlü manken ‘Turak Yapım Ajans’ ile artık yapımcılık da yapacak. Ajansıyla ilgili olarak ‘Projeler hayata geçtikçe neler yaptığımı göreceksiniz’ diyen Kazaz ile Altın Portakal Film Festivali’ndeki Erol Albayrak defilesinin ardından Türk modasını ve stilini konuştuk…
– Sizi en son Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Erol Albayrak defilesinde izledik. Albayrak’ın ‘Cinema’ koleksiyonunun imaj fotoğraflarında da siz yer almıştınız… Sık sık onunla çalışıyorsunuz, aranızda iyi bir tasarımcı ve model ilişkisi var sanırım. Erol Albayrak’la çalışmak, bir model için mesleki anlamda çok doyurucu ve çok geliştirici bence. Çok keyif aldığım, çok yaratıcı moda projelerinde birlikte güzel işler çıkardığımıza inanıyorum. Birçok modacıyla çalışıyorum ve profesyonel anlamda herkesin yeri aynıdır. Kişisel olarak her biri ile ilgili ayrı hislerim ve düşüncelerim vardır. Bu ilişkinin mesleki olarak geliştirici olması ve hem modele hem de tasarımcıya bir şeyler katması çok önemli. – Günlük hayatınızda Erol Albayrak tasarımlarını giyer misiniz? Erol’un haute couture tasarımları kadar günlük hayatta, iş hayatında kullanabildiğim çok güzel tasarımları var. Sadece davetlerde değil, günlük hayatımda da Erol Albayrak tasarımlarını giyiyorum. – Siz yurtdışında da çalışan bir mankensiniz, Türk modasının son yıllarda kat ettiği yolu nasıl değerlendiriyorsunuz? Moda sektörünün bir parçasıyım. Modayı seviyorum ve Türkiye’de de modanın çok geliştiğini düşünüyorum. Modacılarımız bence çok iyiler artık. Ayrım yapamıyorum hepsini çok seviyorum. Uluslararası alanda da moda artık farklı bir boyuta geçti. Haute couture bundan sonra belirli bir kesimin değil, hepimizin hayatının parçası olacak. Daha iyi olacak inşallah.

MANKENLİK ASKI OLMAK DEĞİLDİR
-İstanbul Moda Haftası hakkındaki yorumunuz nedir? Bu senekini çok iyi bulmadım açıkçası. Hedef Milano, New York, Paris gibi dünya modasına yön veren moda haftaları arasına girmek olmalı. Bizde biraz körler sağırlar birbirini ağırlar durumu oluştu. – Pek çok markanın yüzü oldunuz, çalışacağınız markalar konusundaki kriterleriniz nedir? Markanın çalışmak istediği ekip çok önemli. Yani fotoğrafçı, makyöz ve diğer çalışmayı düşündükleri modeller o işin kalitesini belirler. Çok iyi markalarla çok profesyonel işlerde yer alıyoruz. Modelliği çok ciddiye alıyorum. Sadece objektife poz vermek, güzel olduğun için güzel görünmek ya da podyumda yürümek değil. Avrupa’da modellik anlayışı müthiş, bize hep ‘model askıdır’ derlerdi ama Avrupa’da tam tersine, model sunduğu şeyin tam kendisi. Sunduğu şeyi iyi anlamazsa, hissetmezse gerçekten sunamayacağı bir şey haline gelir.

MADONNA VE GISELE’İ BEĞENİYORUM
– Modanın bu kadar içinde biri olarak giyinmek nedir sizce ya da insan ne giyerse o mudur? Hayır, ama ne yerse odur. Güzel bir laf vardır ‘insan kıyafeti ile karşılanır fikirleri ile uğurlanır’ diye. – Podyumda sizi bambaşka tarzlarda görüyoruz, işiniz bu. Ancak günlük yaşamınızda ne giyersiniz? Jean çok seviyorum. Bol kargo pantolonlar ve tişört kombinleri benim tarzım. İşim gereği davetlere katılmam gerektiğinde de sade tasarımları tercih ediyorum. Uzun, dar ve hiç aksesuar kullanılmamış dümdüz siyah bir elbise mesela. – Feyz aldığınız ikonlar var mı? Buna hayranlık demeyelim ama tabii ki güzel bulduğum her şey bana ilham verir. Bu bir kadın sanatçının stili de olabilir, sanat ile ilgili herhangi bir şeye kadar uzanan bir obje de… Geniş bir yelpaze. Sade tarzı ve mütevazı kişiliği nedeniyle Gisele Bündchen’i beğeniyorum. Madonna’nın kendi tarzını, üretebilen ve bunu tüm dünyaya kabul ettirebilen bir sanatçı oluşunu takdir ediyorum. – İyi giyinmek çok para harcamak mıdır? Hayır, tam tersi… Pahalı markalardan alışveriş yapmanın müsriflik olduğunu düşünüyorum. Bence giydiğiniz şeyin size yakışmasını sağlayan, sizin o giysiye ait olma duygunuzdur. Siz içinde rahatsanız ve kendinizi güzel hissediyorsanız o kıyafetler hem tarzdır hem de güzeldir. İyi giyinmek kendin gibi olmaktır.

Victoria’s Secret Fashion Show’un benzer niteliğinde olan ve Victoria Secret mankenlerinden tanıdık isimleri de içeren tur için Monange, Latin Amerika’nın en büyük moda olayı olduğunu bildirdi.

Isabeli Fontana, Renata Kuerten, Adriana Lima, Izabel Goulart, Alessandra Ambrosio, ve Ana Beatriz Barros mankenler arasında göze çarpan isimler oldu. Kadronun tümünün Brezilyalılardan oluşması bu turun Latin Amerika’ya özgü olduğunun bir kanıtı gibi görünüyor.

İlki 26 Martta gerçekleşen gösteri Eylül’e kadar Brezilya’nın 12 şehrinde, Eylül ayına kadar ayda bir ya da iki gösteri olacak şekilde gerçekleşecek.

ABD’li bir fast-food zinciri, İngilizcede hem ‘Türkiye’ hem de ‘hindi’ anlamına gelen ‘Turkey’ kelimesinin yaptığı çağrışımdan yola çıkarak, yeni hindi burgerinin reklamında 2010 Türkiye Güzeli Gizem Memiç’i oynattı

Bir Amerikan fast-food zinciri, İngilizce’de hem ‘Türkiye’ hem de ‘hindi’ anlamına gelen ‘Turkey’ kelimesinin yaptığı çağrışımdan yola çıkarak, yeni hindi burger reklamını 2010 Türkiye Güzeli’yle çekti. Carl’s Junior adlı ünlü fast food zincirinin yeni hindi burgerinin reklamında 2010 Türkiye Güzeli Gizem Memiç rol aldı.

Güney Afrika’da bir havuz kenarında çekilen reklam filminde Memiç önce dev bir havuzun kenarında kırmızı gece elbisesi ve elinde hindi burgeri, üzerinde ‘Miss Turkey’ yazısıyla görünüyor. Daha sonra fondaki ses, “Tadına doyulmaz ızgara hindi (Turkey) burgerimizi hatırlamanız için Türkiye güzelini (Miss Turkey) tuttuk. Türkiye güzelini hatırlamanız içinse ona bikini giydirdik” diyor. Bu sırada Memiç elbisesini çıkarıyor ve bikiniyle, hamburgerinden bir ısırık alıp yürümeye devam ediyor. Bu sırada havuz kenarında oturan bir kadın, küçük çocuğunun gözlerini kapatıyor.

Ardından fondaki ses, “Türkiye güzelinin bikinisini hatırlamanız içinse bikinisinin üzerine küçük ızgara burgerlerimizden koyduk” diye devam ediyor. Son sahnede ise ekranda sadece hindi burger görünüyor. Reklam filminin yapımcıları, aradaki bağlantının anlaşılacağını ve dikkat çekeceğini düşündükleri için böyle bir benzetmeye başvurduklarını ve güzel vücuda sahip kadınların da bu düşük kalorili burgeri yiyebileceklerini göstermek için Memiç’i reklam filminde oynattıklarını söylüyor.

İşte o reklam filmi:


Tam 44 yıldır Türkiye’de iç giyim ve mayo alanında faaliyet gösteren Ten, şimdi kadın müşterilerini ‘dış’tan da fethetmeye hazırlanıyor. Firma, manken Deniz Akkaya ile birlikte 4.5 aydır üzerinde çalıştığı dış giyim koleksiyonunu ekim ayında vitrinlere çıkaracak. Fakat Ten’in üzerinde çalıştığı bu yeni koleksiyon, bildiğiniz dış giyimden biraz farklı! Koleksiyonun korseli ürünleri kadınları zayıf göstermeyi hedefliyor.
Manken Deniz Akkaya’nın hamilelikten sonra aldığı fazla kiloları saklamak için üzerinde çalıştığı bu yeni buluş, Ten firmasının know how’u (bilgi birikimi) ve korse uzmanlığı ile birleşerek, yeni bir koleksiyona dönüştü. Ten’in dış giyimde oluşturduğu yeni koleksiyon için henüz bir marka ismi seçilmese de şimdilik “Ten by Deniz Akkaya” ismi üzerinde duruluyor.
Tek parça elbiseden oluşan 40 parçalık koleksiyonun en önemli özelliği ise bu elbiselerin içinin tamamen korse ile kaplanmış olması.
Ten’in dış giyime girme fikrini Ten’in patronu Deha Orhan şöyle anlatıyor: “Biz iç giyim ve korse konusunda oldukça ciddi bir bilgi birikimine sahip bir firmayız. Uzun süredir de dış giyime girmek istiyorduk. Bütün bu birikimimizi dış giyimle de birleştirmek istedik. Bunu yaparken de herkesin yaptığından farklı bir şey yapmak için yola çıktık. Bu noktada Deniz Akkaya’nın fikirleri çok önemliydi. Bugün piyasada kadınların ihtiyaç duyup da bulamadığı neler var onlara baktık. Bu marka ve koleksiyon da oradan çıktı. Bundan sonra da dış giyimde yine bu ihtiyaçları gözönüne alarak üretim yapmak istiyoruz. Deniz Akkaya ile de bu konuda isim hakkı ortaklığımız var. Yani fikir bizden çıktı. Ama hazırladığımız koleksiyonun süslemesini Deniz Akkaya yapıyor. Halen markanın koleksiyon aşaması devam ediyor. Yeni markamızın ürünlerini en geç ekim ortasında Ten mağazalarında satışa sunacağız.”

Gece kıyafeti de var
Orhan, bu kıyafetlerin özellikle fazlalıkları olan kadınlar tarafından tercih edileceğini belirtiyor: “Koleksiyonda 40 farklı model yer alacak. Bunlardan sadece 25 tanesi fazlalıkları yok edecek şekilde tasarlandı. Geri kalanlar ise herkesin giyebileceği kıyafetlerden oluşuyor. Koleksiyon içinde sadece günlük kıyafetler değil, gece kıyafetleri de var.”
Orhan, markanın isminin henüz kesinleşmediğini ama ‘Ten By Deniz Akkaya’ üzerinde yoğunlaştıklarını kaydederek fiyat aralığını da yüksek tutmayı düşünmediklerini söyledi. Kışlık kıyafetlere korsenin monte edilmesinin daha kolay olduğunu belirten Orhan, yazlık kıyafette bunu nasıl yapacakları üzerinde şimdiden çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Deniz Akkaya Perakendeye de Girdi
Ten ile dış giyimde yeni bir ortaklığa giden manken Deniz Akkaya, perakende sektörüne de adım attı. Akkaya bu ay içinde İstanbul Bağdat Caddesi’nde ‘Chic Frog’ ismiyle bir bebek mağazası açacak. Akkaya’yı bu alanda yatırım yapmaya iten nedense Türkiye’de bebek tekstili sektörünün az gelişmesi olmuş. Özellikle kızı Ayşe doğduktan sonra istediği markaları Türkiye’de bulamayan Akkaya, ‘Oh Baby London’ markasının Türkiye distribütörlüğünü aldı. Deniz Akkaya, mağazasında bu markanın ürünlerini satacak. Akkaya, ileri de kendi bebek markasını oluşturacak.

Alessandra Corine Ambrósio, (d. 11 Nisan 1981[3], Erechim, Rio Grande do Sul, Brezilya), Brezilyalı model.

Guess, Victoria’s Secret ve Next gibi markaların modelliğini yapan Ambrosio’nun tüm dünyada ün kazanması, her yıl Aralık ayında düzenlenen Victoria’s Secret iç çamaşırı markasının defilelerinde boy göstermeye başlamasıyla gerçekleşti.

Alessandra Ambrosio Polonya ve İtalyan soyundan gelmektedir ve Aline adında bir kız kardeşi var. Küçükken görünüşünden hiç de memnun olmayan model, 11 yaşındayken ameliyatla kulaklarını yapıştırdı. Modellikle çok genç yaşta tanışan Ambrosio, 1996 yılında Elite Model Ajansı’nın düzenlediği güzellik yarışmasına katıldı. Burada dereceye girememesine rağmen yarışmadan bir yıl sonra Elite Ajansı’yla çalışmak üzere bir kontrat imzaladı.

Modelin üstlendiği ilk önemli iş, Elle Dergisi’nin Brezilya baskısının kapağı için poz vermesi oldu. Ününü yavaş yavaş arttırmaya başladı ve 2000 yılında “Guess?” markası, modeli sonbahar koleksiyonunu tanıtmak için kullanmaya karar verdi. Bunun ardından Revlon markası için çalışmaya başlayan Ambrosio, yine 2000 yılında kariyerindeki en önemli adımı attı ve Victoria’s Secret ile çalışmaya başladı. Ayrıca ünlü “Pirelli Takvimi”nde de yer aldı.

Victoria’s Secret markasının dünyanın birçok ülkesinde merakla beklenen defilelerine ilk kez 2000 yılında çıktı ve bu tarihten beri de bu marka için çalışıyor. 2004 yılında Victoria’s Secret Pink adlı koleksiyonun ilk baş modeli oldu. 2005 yılı defilesinde ise tamamen şekerden yapılmış iç çamaşırı giyerek podyuma çıktı. How I met your mother adlı dizide diğer vs mankenleriyle rol aldı. Ayrıca 2006 yılında Casino Royal filminde de küçük bir rol aldı.

Ambrosio, nişanlısı Konya’lı işadamı Cesur Mazur’dan, ilk çocuğunu 4 Ağustos 2008 de Florianopolis, Brezilya’da dünyaya getirdi, Kızlarına Anja Louise Ambrosio Mazur, adını verdiler. [4] Ayrıca Alessandra doğum yaptıktan 3 ay sonra VS’ın 2008 şovuna çıktı.

Kaynak Wikipedi.