"Denizli" ile etiketlenmiş yazıları görüntülüyorsunuz

image

Tekstil’in başkenti olarak bilinen illerden Denizli’de doğup büyüyen Zafer Katrancı,10 yaşında tekstille tanışmış. Ünlü işadamı, şimdi 80 milyon dolarlık ihracatıyla iki yıldan bu yana ihracat rekoru kırıyor. Hayırseverliği ve Denizlispor Kulüp Başkanı olarak görev yaptığı için de çok tanınan Katrancı, hayatta “istikrar”a ayrı bir yer açmış. “Çok çalışabilirsiniz ama hayatın her alanında istikrarlı olmak önemli” diyor Zafer Katrancı. Çok da haklı. Çünkü bu sözü söyleme hakkını kendinde rahatlıkla bulacak kadar istikrarlı.
BABADAĞ’DAN ÇIKTI
Denizli’nin Babadağ ilçesinde 10 yaşında tahta tezgahın başına oturan Zafer Katrancı, şimdi fabrikasında bin 700 kişiye istihdam sağlıyor. Ozan Tekstil ve Oğuzhan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Katrancı yılda 100 milyon dolar ciro yaptıklarını belirtiyor. Markalaşmada da ön sıralarda yer aldıklarına dikkat çeken Katrancı, “Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafına ihracat yapıyoruz. 2010 yılında 100 milyon dolarlık ciroya karşı 80 milyon dolarlık ihracatımız oldu. Bu yıl da aynı rakamları yakaladık. Denizli’de tekstil sektöründe 80 milyon dolar ihracat yapan yok” dedi.

 ÇOK ZORLUK ÇEKTİK
Tekstil, hayatınızın merkezinde. Nasıl başladı? – Babadağ’da herkes tekstille geçinir. Bizim de evimizin altında tahta tezgahlar vardı. 10 yaşında tezgah başına geçtim. 1969 yılına kadar Babadağ’da devam ettim. Askerlik sonrası atılım yapmak için Denizli’ye geldim. İlk işyerimi Bayramyeri Dörtçeşme mevkiinde açtım. İplik, havlu ve nevresim gibi Babadağ ürünleri satıyorduk. Gece gündüz çalıştım. Azimli bir yapım var. İşleri daha da büyütmek istiyordum. 10 yıla yakın bayramyerindeki işletmemi çalıştım. İlk fabrikanızı ne zaman kurdunuz? – Bayramyeri’nden kurtulup, işyerimi büyütmek istiyordum. İlk fabrikamı 1980 yılında Karakurt köyüne kurdum. Yavaş yavaş ihracata başladık. Çok zorluklar çektik. İhracatın yanında yeni ürünleri piyasaya sürmeye başladık. Artık fabrika sahibi idim. Ailemle birlikte işlerimize dört elle sarıldık.
Ardından ikinci fabrika geldi. Değişen ekonomik düzenler içinde işi genişletmek, krizleri atlatmak, kazançlı çıkmak zor olmadı mı? – Dedim ya ben çok çalışkan bir insanım. Ekonomik krizler, değişik modeller, ihracat mevzuatları gibi sıkıntılarla baş etmek kolay olmadı. Allah’tan oğullarıma da geçti çalışma azmi. Birlikte bütün zorlukları atlattık. 1985 yılında İzmir karayolu üzerindeki fabrikayı kurdum. Oğullarım Ozan ve Oğuzhan ile birlikte artık daha da çok çalışmamız gerektiğini biliyordum. Yanımızda 200 kişi çalışırken, şimdi bin 700 kişiyi istihdam ediyoruz. İhracatımız da her geçen gün artıyor. Ülkemize döviz kazandırmanın mutluluğunu yaşıyorum. Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafına ihracat gerçekleştirmenin gururunu yaşıyorum.

SARAYIN DAVETİYELERİ
Markanın önemli olduğu bir dünyaya açıldı Türkiye. Sıkıntıları da oldu ama siz bunu başardınız. – Markalaşmak çok önemli. Dünya pazarındasınız. Mutlaka markanız olmalı. Hobby markamız, iç piyasada büyük bir atılım yaptı. Türkiye’nin dört bir tarafında bayiliklerimiz var. Özel sipariş çalışmalar da yaptık. İngiltere Prensi William ile Catherine Middleton’un özel davetiyelerini biz hazırladık. Düğün için 40 bin altın işlemeli havlu İngiltere’ye Prens’in düğününe gönderildi.

Krizlerle aranız nasıl oldu, sizi de etkiledi mi? – Global kriz herkesi etkiledi. Ancak hükümetimizin tedbirleri sayesinde bu krizi atlattık. Artık Denizli’de işten çıkarmalar yaşanmıyor. Her sektörün kendi alanında işçi alımları yapması çok iyi. Biz de gerektiği zaman işçi alımı yapıyoruz. İşveren olmak ve vergi ödemekten mutluluk duyuyorum. DENİZLİSPOR BAŞARILI
Denizlispor’da başarılı olduğunuza inanıyor musunuz? – Sporu seviyorum. Yönetim kurullarında görev aldım. İki dönem de başkanlık yaptım. Süper ligde kulüp başkanlığı yapmak kolay iş değil. İki sezon Denizlispor ligi üst sıralarda tamamladı. Bu, başarı bence. Denizlispor’un küme düşmesine çok üzüldüm. Denizlispor’a sahip çıkılması gerekiyor. Ben başkanlığı bıraktım ama oğlum Oğuzhan Katrancı’nın yönetim kurulu üyeliği var. Hasan Kıbrıslıoğlu, sporu iyi bilir, destek olmak gerekiyor. “Algeçide benim adım verildi” * Spor’a ne gibi yatırımlar yaptınız? – Denizlispor Başkanlığım döneminde altyapıda büyük eksiklikler vardı. Bu nedenle altyapı tesislerini şirketim yaptı. Şimdi geleceğin Denizlisporlu futbolcuları bu tesislerde eğitim görüyor. Zamanım olduğunda gider, altyapının çalışmalarını izlerim. Denizli Belediyesi İzmir karayolu üzerine köprülü kavşak yaptı. Kente verdiğim hizmetler nedeni ile de bu altgeçide benim ismimi verdiler. Çok mutlu oldum. Herkese teşekkür ederim.

Denizli’den bu yılın ilk üç ayında 239 milyon 183 bin dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirildi. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) kayıtlarına göre, Denizli’den ocak ayında 78 milyon 918 bin, şubat ayında 79 milyon 398 bin ve mart ayında 80 milyon 867 bin dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapıldı. Aynı dönemde, Denizli tekstil ihracatında yüzde 43.20’lik paya sahip havlu dışsatımı 104 milyon 677 bin, çarşaf ve nevresim dışsatımı 37 milyon 444 bin, sabahlık ve bornoz dışsatımı 32 milyon 408 bin dolar oldu. Havlu ihracatında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,9, çarşaf-nevresim ihracatında yüzde 9,3 ve sabahlık-bornoz ihracatında yüzde 8 artış sağlandı.

DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, tekstil ihracatıyla ilgili yaptığı açıklamada, sabahlık-bornoz, çarşaf-nevresim ve havlunun Denizli ihracatında öne çıkan ürünler olduğunu, ayrıca iç çamaşırı, penye ve tişört ihracı yapıldığını söyledi. Elyaf ve bambu kullanılarak katma değeri daha yüksek ürünler üretiminin de gerçekleştiğini ifade eden Kocasert, ”Denizli’de erkek ve kadın dış giyimine yönelik üretim tam gelişmiş değil. Bundan sonra gelişir mi bilemem. Ama Denizlili tekstil üreticileri şunu yapılabilir. Geleneksel havlu, sabahlık-bornoz ve çarşaf-nevresim üretimi çeşitlendirilerek, ev tekstili konseptiyle bütünleştirilebilir” görüşünü bildirdi. Kocasert, konseptin bu üç ürüne ilave olarak nevresim, yatak örtüsü, perde, yastık kılıfı, klozet takımları gibi ürünler katılarak ”ev tekstili” şeklinde zenginleştirilebileceğini kaydetti.

Denizli`de 2009 yılı Kurumlar Vergisi şampiyonunun, Abalıoğlu Yem Boya ve Tekstil San. A.Ş. olduğu açıklandı. Vergi Dairesi Başkanı Ali İhsan Tunçağıl, 2009 yılında elde edilen kurum kazançlarına ilişkin olarak nisan ayında yapılan Kurumlar Vergisi beyanlarına göre il genelinde toplam 6 bin mükellefin 580 milyon 470 bin 676 TL matrah üzerinden 116 milyon 47 bin 449 TL Kurumlar Vergisi beyanında bulunduğunu bildirdi.

Geçen yıl ilde toplam 5 bin 933 mükellef 430 milyon 899 bin 155 lira matrah üzerinden 86 milyon 379 bin 944 TL kurumlar vergisi beyanında bulunduğunu ifade eden Tunçağıl, `2009 yılı kazançlarına göre en yüksek Kurumlar Vergisi tahakkuku yapılan ilk 50 mükellefe ait vergi matrahları ve hesaplanan vergi miktarlarında Abalıoğlu Yem Boya ve Tekstil San. A.Ş., 14 milyon 912 bin 486 lira tahakkuk eden vergi ile ilk sırayı almıştır. AYDEM Elektrik Dağıtım A.Ş. 8 milyon 452 bin 114 lira tahakkuk eden vergi ile ikinci, Bereket Enerji A.Ş. 5 milyon 509 bin 944 lira tahakkuk eden vergi ile üçüncü olmuştur.` dedi.

İlk 10 içinde dört tekstil şirketinin yer aldığı listede ilk 10 şu isimlerden oluştu:

MÜKELLEFİN ADI TAHAKKUK EDEN VERGİ

1.Abalıoğlu Yem Soya A.Ş. 14 milyon 912 bin 486 lira

2. Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş. 8 milyon 452 bin 114 lira

3. Bereket Enerji A.Ş. 5 milyon 509 bin 944 lira

4. Denizli Çimento Sanayi A.Ş. 5 milyon 333 bin 844 lira

5. İsminin açıklanmasını istemedi 2 milyon 431 bin 800 lira

6. İsminin açıklanmasını istemedi 2 milyon 327 bin 648 lira

7. Gökhan Tekstil A.Ş. 1 milyon 715 bin 831 lira

8. Gamateks Tekstil A.Ş. milyon 655 bin 142 lira

9. Ardöküm A.Ş. 1 milyon 444 bin 417 lira

10. Kardemir Haddecilik A.Ş. 1 milyon 181 bin 332 lira