"EİB" ile etiketlenmiş yazıları görüntülüyorsunuz

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) verilerine göre, bu yıl Temmuz ayında ihracat, 2009`un aynı ayına göre yüzde 5,97 artışla 9 milyar 416 milyon 610 bin dolar olarak gerçekleşti.

TİM`in Temmuz ayı ihracat verilerine göre, son 12 aylık ihracat ise önceki döneme göre yüzde 1,99 artışla 109 milyar 595 milyon 678 bin dolara yükseldi.
Türkiye`nin, Temmuz ayında toplam ihracatının yüzde 84,65`ini gerçekleştiren sanayi grubunda, yüzde 4,46 artışla 7 milyar 971 milyon 127 bin dolarlık, yüzde 11,73`ünü oluşturan tarım grubunda yüzde 10,73 oranındaki artışla 1 milyar 104 milyon 881 bin dolarlık, yüzde 3,62`sini oluşturan madencilikte ise yüzde 32,06`lık artışla 340 milyon 602 bin dolarlık ihracat yapıldı.
Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 64,85 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı yüzde 14,68`lik payla otomotiv endüstrisi alırken, otomotivi yüzde 14,63 payla hazır giyim ve konfeksiyon, yüzde 10,85 ile demir çelik ürünleri takip etti.
Aynı dönemde en yüksek ihracat artışı yüzde 43,59 ile tütünde gerçekleşti. Tütünü yüzde 38,35 ile fındık ve mamulleri, yüzde 32,06 ile madencilik ürünleri, yüzde 24,07 ile demir ve demir dışı metaller izledi.
Temmuz ayında otomotiv endüstrisinin ihracatı yüzde 6,09 oranında, gemi ve yat ihracatı yüzde 17,74 oranında, zeytin ve zeytinyağı ihracatı yüzde 4,67 oranında, kesme çiçek ihracatı yüzde 6,06 oranında, elektrik elektronik ihracatı yüzde 4,87 oranında, çimento ve toprak ürünleri ihracatı da yüzde 5,59 oranında geriledi.
TL BAZINDA İHRACAT ARTIŞI YÜZDE 6,83
Miktar olarak bakıldığında, sırasıyla 1 milyar 382 milyon 96 bin dolar ile otomotiv endüstrisi, 1 milyar 377 milyon 472 bin dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon, 1 milyar 89 milyon 578 bin dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 1 milyar 21 milyon 524 bin dolar ile demir çelik ürünleri, 1 milyar dolar ve üzerinde aylık ihracat gerçekleştiren alt sektörleri oluşturdu.
Geçen ay ihracat artışı 2009`un aynı dönemine göre Türk Lirası bazında değerlendirildiğinde yüzde 6,83 olurken, azalış yüzde 27,32 ile gemi ve yatta, yüzde 9,37 oranıyla otomotiv endüstrisinde, yüzde 9,34 ile kesme çiçekte, yüzde 8,63 ile çimento ve toprak ürünlerinde, yüzde 7,50 ile elektrik elektronikte, yüzde 7,20 ile zeytin ve zeytinyağında gerçekleşti.
ALMANYA İLK SIRADAKİ YERİNİ KORUDU
Temmuz ayında Türkiye ihracatında ilk 10 ülke sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, Irak, Fransa, Rusya Federasyonu, ABD, İspanya, İran ve Mısır oldu.
Almanya en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında yüzde 9,90 pay ile yerini korudu.
Türkiye`nin ilk 20 ülkeye 7 aydaki ihracatının toplamı 42 milyar 628 milyon 703 bin dolar seviyesinde olurken, bu dönemdeki toplam ihracat ise 62 milyar 782 milyon 682 bin dolar olarak gerçekleşti.
Temmuz ayında gerçekleştirdikleri ihracata göre en fazla ihracat yapan birlikler ise İstanbul Maden ve Metal İhracatçı Birlikleri(İMMİB), Uludağ İhracatçı Birlikleri(UİB), İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri(İTKİB), Akdeniz İhracatçı Birlikleri(AKİB), Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri(OAİB), Ege İhracatçı Birlikleri(EİB), Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri(GAİB), İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği(İİB), Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği(DAİB), Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği(DETKİB), Karadeniz İhracatçı Birlikleri(KİB), Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği(DKİB) ve Antalya İhracatçı Birlikleri(AİB) olarak sıralandı.
1 milyar doların üzerinde ihracat yapan genel sekreterlikler, 2 milyar 690 milyon 168 bin dolarla İMMİB, 1 milyar 527 milyon 676 bin dolarla UİB ve 1 milyar 505 milyon 347 bin dolarla İTKİB oldu.
SEKTÖREL BAZDA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI
Temmuz ayı ihracatı ile geçen yılın aynı ayına oranla değişimi ve son 12 aylık ihracat şöyle (bin dolar):
TEMMUZ SEKTÖRLER 2010 Değişim Son 12 ay
I. TARIM 1.104.881 10,73 14.298.750
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER 785.429 9,73 10.633.387
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 336.367 6,99 3.935.779
Yaş Meyve ve Sebze 114.017 1,08 2.108.018
Meyve Sebze Mamulleri 91.380 3,41 1.076.386
Kuru Meyve ve Mamulleri 80.228 2,52 1.114.745
Fındık ve Mamulleri 105.507 38,35 1.406.653
Zeytin ve Zeytinyağı 12.074 -4,67 218.332
Tütün 42.974 43,59 718.968
Kesme Çiçek 2.882 -6,06 54.501
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER 79.619 23,27 881.183
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller 79.619 23,27 881.183
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ 239.833 10,27 2.784.180
Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri 239.833 10,27 2.784.180
II. SANAYİ 7.971.127 4,46 89.461.942
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER 774.914 14,11 8.545.077
Tekstil ve Ham maddeleri 540.625 13,92 6.179.592
Deri ve Deri Mamulleri 129.934 21,13 1.181.268
Halı 104.355 7,30 1.184.218
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM. 1.089.578 10,50 11.526.513
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 1.089.578 10,50 11.526.513
C. SANAYİ MAMULLERİ 6.106.635 2,37 69.390.352
Hazır giyim ve Konfeksiyon 1.377.472 9,09 14.226.482
Otomotiv Endüstrisi 1.382.096 -6,09 17.089.819
Gemi ve Yat 173.505 -17,74 1.582.519
Elektrik – Elektronik 737.624 -4,87 9.438.352
Makine ve Aksamları 535.842 8,88 5.981.336
Demir ve Demir Dışı Metaller 499.505 24,07 5.356.266
Demir Çelik Ürünleri 1.021.524 5,45 11.352.617
Çimento ve Toprak Ürünleri 281.391 -5,59 3.217.901
Değerli Maden ve Mücevherat 91.283 14,53 1.085.726
Diğer Sanayi Ürünleri 6.394 86,58 59.335
III. MADENCİLİK 340.602 32,06 3.334.444
Madencilik Ürünleri 340.602 32,06 3.334.444
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat 2.500.543
T O P L A M 9.416.610 5,97 109.595.678
TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ: “İHRACATÇILARIMIZIN CİROLARI DÜŞTÜ AMA KARLILIKLARI ARTTI“
Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların cirolarının düştüğünü, ancak karlılıklarının arttığını bildirdi.
Temmuz ayı ihracat rakamları TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından, Petkim Petro Kimya Holding Tesislerinde açıklandı. Toplantıya Ege İhracatçı Birlikleri(EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk, Socar&Turcas Enerji AŞ Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Kenan Yavuz, EİB`ye bağlı birlik başkanları, Aliağalı iş adamları ve yerel yöneticiler katıldı.
Büyükekşi, Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,97 artış 9 milyar 417 milyon dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Yılın ilk 7 ayındaki ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,14 artışla 64 milyar 239 milyon dolara yükseldiğini belirten Büyükekşi, 12 aylık ihracatın 109 milyar 596 milyon dolar olduğunu bildirdi. Mehmet Büyükekşi, Temmuz ayında en fazla ihracatı 1 milyar 382 milyon dolar ile otomotiv sanayinin, 1 milyar 377 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon ve 1 milyar 90 milyon dolar ihracat ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörlerinin gerçekleştirdiğini dile getirdi.
“CİROLAR DÜŞTÜ, KARLAR ARTTI“
TİM Başkanı Büyükekşi, döviz kurundaki yapay gelişmelerin ithalatı cazip kıldığını belirterek, bunun sonucunda da dış ticaret açığının bir türlü kapanmadığını söyledi. İSO 500 araştırmasının TİM`in Mayıs ayında açıkladığı ilk 1000 ihracatçı araştırmasının sonuçlarını teyit ettiğini ifade eden Büyükekşi, “Her iki araştırmadan da ortaya çıktığı gibi 2009 yılında sanayicilerimizin, ihracatçılarımızın ciroları düştü ama karlılıkları arttı. Kurun destek verdiği ve faizlerin düştüğü dönemde ihracatçılar ve sanayiciler karlarını artırdılar“ diye konuştu.
Sanayicinin ve ihracatçının Ar-Ge ve inovasyon yapıp katma değeri yüksek ürünler ihracatını artırması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, “Bunu yapmamız için kar etmemiz gerekiyor. `Türkiye`ye döviz giriyor yapacak bir şey yok, verimliliğinizi artırın` şeklinde yapılan tavsiyeler gerçeği yansıtmıyor. Bize hep `Niye Merkez Bankası(TCMB) ve kur diyorsunuz` diyenler var. Karlılık için konu dönüp dolaşıp kurların rekabetçi düzeyde olmasına geliyor. Kurların istikrarı için en büyük görev TCMB`ye düşüyor“ dedi. Büyükekşi, TCMB`nin günlük 30 milyon dolar alım miktarını 50 milyon dolar ve 50 milyon avro seviyesine çıkarmasını, enflasyon hedeflerinin düştüğü bir ortamda 50 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını talep etti.
Herhangi bir ithalat, ihracat ve doğrudan yatırım yapmadığı halde sürekli döviz işlemi yapan kesimler nedeniyle döviz kurlarının istikrar içine giremediğine işaret eden Büyükekşi, portföy ya da spekülatif amaçlı döviz alım satımlarında her işlem için yüzde 1 oranında “Kur İstikrar Fonu“na bir kesinti yapılmasını istedi.
“MORALLERİMİZİ YÜKSEK TUTUYORUZ“
Mehmet Büyükekşi, aylık ihracat artış hızının yaşanan tüm olumsuzluklara, paritedeki büyük soruna rağmen pozitif olmasını olumlu bulduklarını ifade ederek, “Eğer paritedeki sorun kurların genel düzeyindeki gerileme olmasaydı, iki haneli artışlarımız devam edecekti. Biz ihracatçının yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyük bir başarı hikayesi yazdığını görüyoruz, morallerimizi yüksek tutuyoruz“ dedi.
“İZMİR`İN İHRACATTAN ALDIĞI PAY GERİLİYOR“
İzmir ve Ege Bölgesi`nin ihracatın başladığı yer olduğunu vurgulayan Büyükekşi, “Türk ihracatının tohumlarının atıldığı bu bölgeyi çok önemsiyoruz“ dedi. Büyükekşi, İzmir`in en fazla ihracat yapan 4. il olduğunu da hatırlatarak, “Ancak İzmir`in Türkiye ihracatından aldığı pay ne yazık ki geriliyor. 2001 yılında İzmir, tüm Türkiye ihracatından yüzde 8,8 pay alırken bu oran 2009 yılında yüzde 6`ya, 2010`da yüzde 5,6`ya geriledi. İzmir`in ihracatını artırmak için çaba sarfetmemiz gerekiyor“ diye konuştu.
Mehmet Büyükekşi, EİB`in İzmir Limanı özelleştirmesinde LİMAŞ isimli şirketle ihaleye giren ve kazanan konsorsiyuma katıldığını hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İzmir Limanı`nda ihracatçı elini taşın altına soktu ama yargı kararları bizi engelledi. Süreç en başından kendi haline bırakılsaydı özel sektör çözümü devlete maliyet yüklemeden kendisi bulacaktı. Danıştay`dan bir kararın çıkması niye 30 ay sürüyor, bunun zararını kim karşılayacak? Bazı kararlar 1-2 ayda çıkarken Ege ve Türkiye ekonomisi için hayati olan bu karar 30 ay sonra açıklanıyor. Karar olumlu çıktı ama iş işten geçti.“
“AYLIK YÜZDE 10 ARTIŞI HALA HEDEFLİYORUZ“
Toplantıda soruları da yanıtlayan TİM Başkanı Büyükekşi, geleceğe yönelik öngörülerini şu şekilde ifade etti:
“İlk 5 aylık ihracat artışımızla birlikte 111 milyar dolarlık yıllık ihracat belirlemiştik. Ama kurdaki hareketlenmeler en fazla ihracatı yapan otomotiv endüstrisi başta olmak üzere rahatsız eden etkiye neden oldu. En yüksek ihracatı yapan otomotivde yüzde 6 düşüş yaşandı. Yılın ikinci döneminde aylık yüzde 10 artış öngörüyorduk. Aradaki bu yüzde 4-5 fark paritenin etkisinden kaynaklanıyor. AB`ye ihracat Türkiye için son derece önemli. Avrupa bankalarının stres testlerinin beklenenden iyi gelmesi talep daralmasının artmaması gibi etkenlerle yine de moralimizi yüksek tutuyoruz. Aylık yüzde 10 artışı hala hedefliyoruz, ama bunun için yardıma ihtiyacımız var.“
TÜRKMENOĞLU: “DEĞERLİ TL REKABETİ ZORLAŞTIRIYOR“
EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise yerli girdi ağırlıklı üretim ve ihracat yapan, istihdam yükünü sırtlayan sektörlerin değerli TL`den olumsuz etkilendiğine dikkati çekti. Döviz kurlarının düşük kalmasının ithalatı cazip hale getirdiğini dile getiren Türkmenoğlu, ihracatçı ve sanayicinin KOBİ`lerden mal tedarik etmek yerine ithalata yöneldiğini belirtti. Türkmenoğlu, uygulanan kur politikasının ülkeyi uzun vadede çıkmaza sürükleyeceği uyarısında bulunarak, “Ülkeye sıcak paranın gelmesi, TL`nin devamlı değerlenmesi gibi ekonomik bir ortamda ihracatçıların rekabet etmesi zorlaşmaktadır. Ülkeye giren kısa vadeli sermaye kazançlarına bir vergi konması ve bu kaynağın da ihracatçıların kur riskini ortadan kaldıracak bir sistemde kullanılması büyük önem arz etmektedir“ dedi.
ÖZTÜRK: “AVANTAJLAR DEĞERLENDİRİLMELİ“
Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk de Aliağa`daki tesisleri içinde 4,5 milyar dolarlık yatırımla kurulacak rafineri lisansını yeni aldıklarını hatırlatarak, “İki sevincin bir arada yaşanması bizi mutlu kılmakta“ dedi. Türkiye ekonomisinde petrokimya sektörüne bakıldığında, sektörün hammaddesi olan etilen bazında 33. sırada olunduğuna dikkati çeken Öztürk, Türkiye`nin birçok avantajının bulunduğunu, bunları değerlendirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliği`nin 8 Nisan`da yapılacak seçimleri öncesi ipler iyice gerildi. Geçen pazartesi günü başkan adaylarından Serdar Yavaşoğlu`nun yaptığı toplantıda gündeme getirdiği iddialara, Birlik Başkan Vekili ve başkan adayı Emre Kızılgüneşler sert cevap verdi. Mevzuat gereği seçime giremeyecek olan Sedaroğlu`nun mağduru oynamaya çalıştığını söyleyen Kızılgüneşler, kendi hatasını sektöre mal etmeye çalıştığını iddia etti.

Kordon Otel`de önce yönetim kurulu üyeleriyle birlikte iddialara cevap veren, sonra da ihracatçılara projelerini anlatan Başkan Vekili Kızılgüneşler, Yavaşoğlu`nun başkan olmak için gerekli şartları taşımadığını savundu. Kendisinden 17 yaş büyük ve geçmişte ortaklık yaptıkları sektör büyüğü olarak Yavaşoğlu`na bugüne kadar hep saygılı davrandığını belirten Emre Kızılgüneşler, `Verdiği mesajlarla sektörü bölmeye değil, birleştirmeye çalışması gerekir. Seçimi kaybetme telaşıyla son günlerde kamuoyunu yanıltmakta ve gerçekleri bilerek saptırmaktadır.

 Seçim Yasası`ndan bihaber olup yaptığı hataların bedelini, şu anki yönetim kuruluna yüklemeye çalışmaktadır. Seçim tarihi kararında, şu anda yanında olan yönetim kurulu üyelerimiz Mehmet Göllü ve Faruk Ünlü`nün de imzaları vardır. Biz tartışmalar bir an önce bitsin diye 8 Nisan`ı belirledik. Seçim tarihini, Serdar beye göre mi ayarlayacağız? Seçimin nisan ayı içinde yapılacağı belliydi. Yavaşoğlu, Seçim Yasası`nı okusa ve Türkiye İhracatçılar Meclisi`nden gelen yazıları takip etseydi, 6 ay önceden imza yetkisine sahip olması gerektiğini bilirdi. Şu anda bu süre şartını yerine getiremiyor ama biz kendisinin başkan adaylığının devam etmesini ve cevabını sandıkta almasını istiyoruz.` dedi.

Eski Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Mete Uğuz, tekstil ve konfeksiyon sektörünü kayıtdışının ayakta tuttuğunu dile getirdi. Beş yıl Ege Konfeksiyon ve Hazırgiyim İhracatçıları Birliği Başkanlığı, 2.5 yıl Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanlığı yapan Mete Uğuz, tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihracatta elde ettiği sonuçların kayıtdışına bağlı olduğunu ifade ederek, “Herkes kayıt altında olsa, vergisini ödese, sigortalı işçi çalıştırsa sektörün fiyat tutturması imkânsız olur. Sektörün bunları yapması halinde ihracat yüzde 50 düşer” diye konuştu.

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün 2009 yılı değerlendirmesi ile 2010 beklentilerini anlatan Uğuz, 2009’da bir önceki yıla kıyasla yüzde 30’luk bir küçülmenin yaşandığını aktararak, 2010’nun ise bilinmezliklerle dolu bir yıl olduğunu kaydetti.

İhracat rakamları değişken olur

Uğuz, normalde 2009’un son aylarında siparişin çok yoğun olması gerektiğini, ancak beklenen hareketliliğin yaşanmadığını söyleyerek, “2009’un kasım ve aralık aylarında gerçekleşmeyen siparişler ocak ayına sarktı. Şu anda çok ciddi sipariş var. Ama bunun nedeni önceki aylardan kalan siparişler. Avrupa krizin tam göbeğinde. Artık resesyonun ötesinde bir durum var. Dolayısıyla alımlarını çok dikkatli yapıyorlar. 2009’da bunu yaşadık. Ama 2010’da daha da yoğun yaşanacak” dedi. Uğuz, artık Avrupa’nın siparişlerini aylık olarak verdiğine dikkat çekerek, “Dolayısıyla bir ay ihracat rakamı düşük olabilir. Ama öteki ayda çok yüksek artışlar gözlenebilir. İhracat rakamlarında zikzaklı bir yıl yaşanacak” diye konuştu.

2010’da sektörün mevcut konumunu korumak için mücadele vereceğini dile getiren Uğuz, “Bu yıl kâr değil, ar yılı olacak. Bir önceki yıla göre yüzde 10’luk bir küçülme yaşanabilir” dedi.

‘Başarı kayıtdışına bağlı’

Uzun yıllar tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren Uğuz, sektörle ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu. “Bir şey söyleyeceğim, belki Türkiye ayağa kalkacak. İhracatçılar bana cephe alacak” diye konuşan Uğuz, tekstil ve konfeksiyonda ihracat rakamlarında elde edilen başarının kayıtdışına bağlı olduğunu söyledi. Sektörün kayıtlı çalışması halinde ihracatın en az yüzde 50 düşeceğini öne süren Uğuz, “Sektörü bugün ayakta tutan kayıtdışıdır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren binlerce firma var. Çoğu kayıtdışı çalışıyor. Elektriği kaçak kullanıyor. Boyahanesi ÇED kurallarına uymuyor. İnsan sağlığına önem vermiyor. Çalışanlarını sigortalı gösteriyor ama sigortasını ödemiyor. Çünkü sektörü buna mecbur kılıyorlar” diyen Uğuz, aksi takdirde bu şartlarda fiyat tutturmalarının imkânsız olduğunu belirterek “Bunu devlet de ihracatçı da biliyor. Devlet o şirketi bulana kadar zaten firma kapanıp başka isimle faaliyetine devam ediyor. Devletle köşe kapmaca oynanıyor. Özellikle bu durum kriz sürecinde kendini daha etkili bir şekilde göstermeye başladı” dedi.

Maliye Bakanlığı’nın “Kayıtdışını yok edeceğiz” şeklinde açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Uğuz, bunu yaptıkları takdirde sektörün biteceğini dile getirdi. Uğuz, hükümetin acil olarak sektörün üzerindeki yükleri beş yıllığına kaldırması gerektiğini söyleyerek, sektörün yüzde 99’unun Çin ile yarıştığını, Çin ile Türkiye arasında yüzde 50’lik fiyat farkının bulunduğunu dile getirdi.

‘Gerçeği söylersek kredi alamayız’

Krizle birlikte birçok sektörde sağlıklı firma sayısının azaldığını anlatan Uğuz, krizin Türkiye’yi teğet geçtiği yönünde söylemlerin olduğunu anımsatarak, “Teğet falan geçmedi, sektörü delip geçti. Ama kimse bunu dile getirmek istemiyor. Bunu söylediklerinde bankaların kredi vermeyeceğini biliyorlar. Onun için teğet geçti söylemine eyvallah diyoruz. Eskiden Anadolu kaplanıydık. Şimdiyse kriz bizi kâğıttan kaplana dönüştürdü” ifadesini kullandı.

KRİZİ YÜZDE 30 KÜÇÜLME İLE ATLATMAK BAŞARI

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün 2009’da yüzde 30’a varan oranda bir küçülme yaşadığını anlatan Uğuz; bu krizi yüzde 30 küçülme ile atlatmanın önemli bir başarı olduğunu kaydetti. Uğuz, sektörün bu başarıyı kârsız çalışarak yakaladığını ifade ederek, “Ne pahasına olursa olsun ayakta kalma savaşı verildi. Kâr yok. Çarkı çevirdik, ayakta kalmak için bunu yaptık. Bizim sektör bunu becerdi. İyi bir sınav verdi. Ben çok daha kötü bir durum bekliyordum. Sektörün öz sermayesi yoktu. Var olan sermayeleri eridi gitti. Bugün öz sermayesi olan şirket ve kredisiz çarkını döndürecek şirket yok” dedi.