Ekonomik krizin depresif atmosferi, 2010 İlkbahar-Yaz koleksiyonlarının sunulduğu “Defileler Zinciri” haftalarınca dağıldı. Paris, “Depresyona hayır, dinamik bir yaza evet” mesajı vererek son noktayı koymuş oldu.
Paris’te koleksiyon sunan 120’ye yakın tasarımcı, New York, Londra ve Milano defilelerinde hüküm süren romantizm esintilerine katılarak “bulut kadar hafif” koleksiyonlarla 2010 yaz sezonunun trendlerini belirlemiş oldu. Ancak Parisli tasarımcılar, ekonomik krizin bilincinde olduklarını ima edercesine şifon, dantel gibi romantik giysiler sunan mankenlere bir sahne sonra birer “savaşçı kadın” imajını vermeyi de ihmal etmedi.
Geniş kıyafetler ‘in’
30 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen Paris Pret-a Porter (hazırgiyim) haftasında, birkaç sezondan beri süregelen geometrik volümlerle son verilerek yumuşak ve dökümlü formlara geçiş yapıldığı görüldü. Transparan giysilerin ön plana çıktığı 2010 yazının bir diğer trendi ise “Boyfriend’s jean” (erkek arkadaşımın kot pantolonu) ve “Husband’s jacket” (kocamın ceketi) gibi benzetmelerle moda olmaya başlayan geniş hacimli giysilerin bir uzantısı olan XXL gömlek-elbiseler.
Karl Lagerfeld imzalı Chanel defilesi, “Türkiye Mevsimi” etkinlikleri çerçevesinde gerçekleşmekte olan “Bizans’tan İstanbul’a” sergisinin sunulduğu Grand Palais Müzesi’nde yapıldı… Birkaç yıl önce restore edilen ve tavanları tamamen cama dönüştürülen müzenin dev verandası, Chanel defilesi için bir çiftlik atmosferine dönüştürüldü.
Horozların öttüğü, Chanel logolu tulum giymiş erkek mankenlerin çiftçi kılığında figüran olarak rol aldığı defilede, geniş flu pantolonlar üzerine giydirilmiş tüyden hafif renksiz denilebilecek ölçüde pastel renklerden tasarlanmış kaşmir kardiganlar ilgi çekti. Açık sözlülüğü ile tanınan Lagerfeld, ekoloji ve biyo nosyonlarından yola çıkarak tasarladığı koleksiyonun, 1960’ların hippi akımı ile karıştırılmaması konusunda basını ikaz etti. Ünlü modacı, Chanel imzalı hiçbir ürünün hippi kodu taşıyamayacağını eklemeyi de ihmal etmedi!
Yeni bir Galliano mu
Geniş pantolonlar sadece Chanel’de değil Chloé, Jean Paul Gaultier, Lanvin gibi birçok tasarımcının koleksiyonunun gündeminde idi. İngiliz tasarımcısı Hannah McGibbon imzalı Chloé defilesinde rafia kullanılarak hazırlanmış giysiler ilgi ile izlendi.
Türkiye’de de tanınan ve son yıllarda büyümek için kolları sıvayan Morgan defilesinde ise romantizm, papağan kanatlarının giysilere yansıması ile yorumlandı.
Dantel, şifon, tül gibi materyallerin bolca kullanıldığı 2010 yaz koleksiyonlarında İngiliz danteli olarak bilinen geniş motifli koton dantel kumaşlar revaçta olacak. Sharon Wavchob, defilesinin büyük bir kısmını bu dantellerden tasarlanmış giysilerle sundu.
Sezonun en ilginç koleksiyonlarından biri ise Marc Jacobs imzalı Louis Vuitton defilesi oldu. Jacobs, artık kendini kanıtlamış bir tasarımcı olarak Louis Vuitton’un minimalist tarzından bir hayli uzaklaşmış görünüyor. İddialı fikirlerin kaygısızca podyuma yansıtıldığı defilede, “Marc Jacobs acaba yeni bir John Galliano mu olmak istiyor” diye bir soru geliyor insanın aklına.
2010 yaz koleksiyonları sunuldu, bitti, üretime geçildi bile. Kanımca, önümüzdeki yaz hanımlar “Krizden haberdar, çelik gibi kuvvetli birer modern romantik prenses” imajına bürünecek.
82