ENGLISH
Yabancı sermayenin ilgi odağı olan Türkiye, kendi yatırımcısının yurtdışı merkezli firmalarla birleşmelerine de sahne oluyor.
Mehmet Tınaztepe`nin sahibi olduğu Amber Tekstil, Yunanistanlı blue jean markası Staff`ı Türkiye`ye getirdi.
Özellikle tekstilde yurtdışı merkezli firmalarla birleşmeye giden Türk yatırımcılar, dışarıdan getirdikleri markalarla da pazarda yer ediniyor. Aydınlı Group tarafından hemen hemen bütün alanlardaki lisansörlüğünün satın alınmasıyla Türk tekstilinde hatırı sayılır bir yere sahip olan Pierre Cardin`den sonra Yunanlı Staff markası da pazara giriyor. Türkiye`nin önde gelen iç giyim ve deniz kıyafetlerinde Kyo markasıyla satış yapan Amber Tekstil de Staff`ın Türkiye`deki satış haklarını satın aldı. Markayı pazara sokan firmanın yönetim kurulu başkanı Mehmet Tınaztepe, Staff`ın sadece 15 ile 25 yaş arasındaki bay ve bayanlara yönelik modeller ürettiğini söylüyor. `Türkiye`de çok sayıda jean markası var. Bunların en başarılısı Mavi. Bir de en üst gelir grubuna hitap eden yabancı markalar var. Staff, bu aradaki boşluğu tamamlayacak.` diyen Tınaztepe, markanın çok dar bir yelpazeye hitap edeceği bilgisini veriyor. Tınaztepe, markanın sadece ithalatını ve dağıtımını üstleneceklerini aktarıyor. Ürünlerin perakende fiyatı 139 ile 199 yeni lira arasında değişecek. Markanın özellikle gençler tarafından günlük kıyafet olarak tercih edilmesini bekleyen Tınaztepe`nin diğer markası Kyo My Friend ise 15-45 yaş arasındaki bayanlara hitap ediyor. Yabancı markalar için de fason üretim yapan firma, toplam üretimin yüzde 60`ını ihraç ediyor. 63 satış noktasına ulaşan marka için Almanya`da mağaza açan firma, Avrupalı zincirlerle de anlaşma yapmak üzere.
Tekstil ve hazır giyim sektörünün sorunlarını da değerlendiren Tınaztepe, sadece devletten destek bekleyerek ilerlemenin mümkün olmadığını savunuyor. Mehmet Tınaztepe, tekstil ve hazır giyim sektörünün son yıllarda çeşitli sıkıntılar yaşamasını, ülkenin finans durumuna bağlıyor. Uzun yıllar yüksek enflasyon ve yüksek faizle birlikte insanların çalışmak yerine paralarını bankaya yatırmayı tercih ettiğini anlatan Tınaztepe`ye göre şimdi tekstil ve hazır giyim sanayiindeki yüksek teknik kabiliyeti nakde çevirerek bir taraftan da verimli olmalı. Çin`den korkulmamasını söyleyen Tınaztepe, son dönemde Mısır, Romanya ve Kuzey Afrika ülkelerinin rakip olacağını vurguluyor.
Parası olan değil, işi bilen tekstilci ayakta kalır
Günümüzde faizlerin daha gerçekçi olmasına rağmen bankacılığın bazı uygulamalarının sektörlerin gerisinde kaldığını savunan Tınaztepe, kredi verilirken çok kısa vade uygulanmasını eleştirdi. Avrupalı firmalarla yaptıkları işin büyüklüğüne göre oradaki bankalardan kredi alabildiklerini söyleyen Tınaztepe, Türkiye`deki bankaların sektörel araştırma yapmadıkları için sorun yaşadıklarını ifade ediyor. Tekstil sektöründe de bir dönem çok para kazanan insanların elde ettikleri kazançları dövize yatırdığı bilgisini veren Tınaztepe, `Bir dönem kazançlarını `nasıl olsa dolar yükselir` diyerek dövize yatıran insanlar tekstil ve hazır giyim sektöründe tutunamayacak. Kılıç kuşanmasını bilenler işi yapmaya devam edecek, parası olanlar değil, işi bilenler ayakta kalacak.` değerlendirmesini yapıyor.
