ENGLISH
Spor dünyasının üç lideri Nike, Adidas ve Puma küresel ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiriyor. 2010 FIFA Dünya Kupası nedeniyle kolları sıvayan ünlü markalar, futbolun önemli bir dal olduğunu kabul etmelerine rağmen, dünya ekonomisinin belirginsizliği nedeniyle önlerini göremediklerini belirtiyor.
Puma’nın yeni “koach”u Jochen Zeits, Reuters’a verdiği bir röportajda Dünya Kupası’nın yüreklere su serpeceğini ancak bu etkinliğin sadece bir parantez olabileceğini ileri sürdü. Berlin’de süren Dünya Atletizm Şampiyonası’nın rekortmen atleti Jamaikalı Usain Bolt‘un sponsorluğunu da üstlenen Puma, 2010 Dünya Kupası’nda rekor kıracağını öngörüyor. Zeits, 2011 yılına kadar dünyanın çeşitli ülkelerindeki bazı mağazalarını kapatmak ve ürün yelpazesini eksiltmek gibi önlemlerle 150 milyon euro
tutarında tasarruf yapma kararı aldıklarını hatırlattı.
Ünlü Alman spor markası, 2010 Dünya Kupası nedeniyle Güney Afrika Cumhuriyeti’nde uzun zamandan beri hazırlıklarını sürdürüyor. Yerel futbol federasyonları ile anlaşmalar imzalayan Puma, ürün tasarımında ülkenin kodlarına ağırlık verdi. Afrika kültüründen esinlenerek tasarlanan ürünler için yerel moda uzmanları ve tasarımcılardan destek alındı.
Sendikadan destek
“Cotton Made in Africa” sendikası, Puma’nın Afrika kotonu kullanmasının, ülkenin tekstil endüstrisinin gelişmesine yardımcı olacağını açıkladı. Afrika kotonu, teknik olanaksızlıklar nedeni ile en ilkel şekilde üretiliyor. Puma, Afrika kotonuna yaptığı yatırımla kıtada lider olmak istiyor.
Ünlü moda tasarımcılarına esin kaynağı olan Afrika kültürü ve yerel giysileri, bu kez spora uygulanarak vitrinlere yerleşecek. Afrika’nın fakir halkı, içlerindeki yaşama coşkusunu renkli giysileri, aksesuarları ve vücut süslemeleri ile dile getiriyor. “Moda İmparatoru” olarak bilinen Fransız tasarımcısı Yves Saint Laurent, 1980’li yıllarda Afrika kültüründen esinlenerek tasarladığı koleksiyonlarla ünlenmiş ve siyah mankenleri podyuma taşımıştı. Katoucha, İman, Gloria gibi mankenler dönemin top mankenleri olarak kabul görmüştü.
Adidas bölündü, Puma doğdu
Adi (Adolphe) ve Rudolph Dassler kardeşlerin ilginç hikâyesi, Bavyera’daki küçük kunduracı dükkânında tasarladıkları spor pabuçla başlar. 1930 yılında gerçekleşen atletizm olimpiyatlarında büyük ilgi gören ayakkabılar, sporcular tarafından destek görür. Kısa sürede dünyaca ünlenen Dassler kardeşlerin yolu 1948’de ayrılır. Adi Adidas’ı, Rudolph ise Puma markasını yaratarak spor dünyasına hizmet vermeye devam ederler.
Adidas’ın üç çizgili amblemi, o güne kadar görülmemiş bir hızla küresel bir marka haline gelerek “marka kimliği” olgusuna öncü olacaktır. Puma ise yoluna daha mütevazı bir şekilde devam eder.
Dassler kardeşlerin ölümünden sonra satılan dev şirketler, bugün Nike’tan sonra dünyanın ikinci ve üçüncü dev markaları olarak devam ediyor.
Bolt’u giydiren Puma da Dünya Kupası’nda satış rekoru bekliyor
17
