62
Karaman, tekstil ve hazır giyim sektöründe uzun süredir durgunluk yaşandığını ve bunun sonucunda bir çok tekstil fabrikasının ya kapasite düşürmek ya da kapanmak zorunda kaldığını belirtti. Sektördeki durgunluğun iç piyasa koşullarından değil, dış etkenli olduğunu ifade eden Karaman, tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan durgunluğa rağmen Türkiye İstatistik Kurumu’nun ”Hane Halkı Tüketim Harcamaları Araştırması”na dikkati çekti. Araştırmanın giyim harcamaların arttığını ortaya koyduğuna işaret eden Karaman, şunları kaydetti: ”Tekstil fabrikalarının kapandığı, bu yüzden binlerce kişinin işsiz kaldığı bir ortamda talebin artması oldukça şaşırtıcı. Ana sektörü tekstil olan Uşak da bu durgunluktan fazlasıyla nasibini alıyor. Ucuz Çin malları ciddi bir biçimde tekstil sektörünü tehdit ediyor. Ülke genelinde kapanan tekstil fabrikaları nedeniyle 400 bin kişi işsiz kaldı. Uşak’ta da teşvike rağmen hala işsizlik sıkıntısı yaşanıyor. Uşak’ta ve Türkiye genelinde bir Çin istilası yaşanmakta ve bu da en çok tekstil sektörüne olumsuz yansıdı.” Karaman, sektördeki diğer bir olumsuz gelişmenin de üretimde dışa bağımlı hale gelinmesi olduğunu bildirdi. Battaniye, dokuma gibi ürünlerin yoğun olarak üretildiği Uşak’ta, yoğun olarak Çin’den hammadde ithal edildiğini ve bu nedenle tekstil sektörünün artık dışa bağımlı hale gelmeye başladığını belirten Karaman, şunları söyledi: “İlimizde üretilen bir çok ara ürün, daha uygun olması nedeniyle Uzakdoğu’dan ithal ediliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 2005 yılında Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ilk 40 ülke arasında 7 Uzakdoğu Asya ülkesi bulunuyor. Bu ülkeler Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Malezya, Endonezya ve Tayland. Uzakdoğu Asya ülkelerinin Türkiye’ye ithalatları sürekli artış gösteriyor. Son 10 yılda Çin’den ithalat yüzde bin 137, Tayland’dan yüzde 677, Güney Kore’den de yüzde 384 oranında arttı. Türkiye’nin bu ülkelere ihracatıysa yok denecek kadar az. 2005 yılında 1,1 milyar dolarlık ihracata karşılık, 17,2 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu da tablonun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Uşak’ta da durum farklı değil. Uzak Doğu ülkelerine yıllık ortalama 2 milyon dolar ihracat yapılırken, bu ülkelerden 20 milyon dolar ithalat bulunuyor. Uzakdoğu’dan gelen ürünler yüzünden kilim, pamuklu dokuma sektörleri bitme noktasına geldi. Battaniyede de çeşitli sıkıntılar yaşanıyor.”
Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Karaman, ülke üretiminin, Çin malı ucuz ürünlerin adeta ”istilası” ile tehdit altında olduğunu, bunun olumsuz yansımalarının en çok da tekstil sektöründe görüldüğünü söyledi.
Karaman, tekstil ve hazır giyim sektöründe uzun süredir durgunluk yaşandığını ve bunun sonucunda bir çok tekstil fabrikasının ya kapasite düşürmek ya da kapanmak zorunda kaldığını belirtti. Sektördeki durgunluğun iç piyasa koşullarından değil, dış etkenli olduğunu ifade eden Karaman, tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan durgunluğa rağmen Türkiye İstatistik Kurumu’nun ”Hane Halkı Tüketim Harcamaları Araştırması”na dikkati çekti. Araştırmanın giyim harcamaların arttığını ortaya koyduğuna işaret eden Karaman, şunları kaydetti: ”Tekstil fabrikalarının kapandığı, bu yüzden binlerce kişinin işsiz kaldığı bir ortamda talebin artması oldukça şaşırtıcı. Ana sektörü tekstil olan Uşak da bu durgunluktan fazlasıyla nasibini alıyor. Ucuz Çin malları ciddi bir biçimde tekstil sektörünü tehdit ediyor. Ülke genelinde kapanan tekstil fabrikaları nedeniyle 400 bin kişi işsiz kaldı. Uşak’ta da teşvike rağmen hala işsizlik sıkıntısı yaşanıyor. Uşak’ta ve Türkiye genelinde bir Çin istilası yaşanmakta ve bu da en çok tekstil sektörüne olumsuz yansıdı.” Karaman, sektördeki diğer bir olumsuz gelişmenin de üretimde dışa bağımlı hale gelinmesi olduğunu bildirdi. Battaniye, dokuma gibi ürünlerin yoğun olarak üretildiği Uşak’ta, yoğun olarak Çin’den hammadde ithal edildiğini ve bu nedenle tekstil sektörünün artık dışa bağımlı hale gelmeye başladığını belirten Karaman, şunları söyledi: “İlimizde üretilen bir çok ara ürün, daha uygun olması nedeniyle Uzakdoğu’dan ithal ediliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 2005 yılında Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ilk 40 ülke arasında 7 Uzakdoğu Asya ülkesi bulunuyor. Bu ülkeler Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Malezya, Endonezya ve Tayland. Uzakdoğu Asya ülkelerinin Türkiye’ye ithalatları sürekli artış gösteriyor. Son 10 yılda Çin’den ithalat yüzde bin 137, Tayland’dan yüzde 677, Güney Kore’den de yüzde 384 oranında arttı. Türkiye’nin bu ülkelere ihracatıysa yok denecek kadar az. 2005 yılında 1,1 milyar dolarlık ihracata karşılık, 17,2 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu da tablonun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Uşak’ta da durum farklı değil. Uzak Doğu ülkelerine yıllık ortalama 2 milyon dolar ihracat yapılırken, bu ülkelerden 20 milyon dolar ithalat bulunuyor. Uzakdoğu’dan gelen ürünler yüzünden kilim, pamuklu dokuma sektörleri bitme noktasına geldi. Battaniyede de çeşitli sıkıntılar yaşanıyor.”