ENGLISH
.jpg "fason(1)")
Haşıloğlu, Türkiye menşeli tekstil mamullerinin İngiltere pazarındaki imajını değerlendirmek üzere gittiği Reading şehrinden döndü. Bir yıl süren araştırma ziyaretinde Haşıloğlu, kesin olmayan problemlerin çözümünde kullanılan `bulanık kümeler` kuramıyla çalışma yaptığını ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Haşıloğlu, `Bir mamulün müşterilerin gözündeki imajının ne olduğunu belirlemek ve değerlendirmek son derece görecelidir. Bu tür göreceli konuların analizi için ihtiyaç duyulan saha çalışmalarında geleneksel anket formlarının ve tutum ölçeğinin kullanılması tek başına yeterli olmayabiliyor. Bu sebeple imaj faktörlerinin belirlenmesi aşamasında bulanık bilişsel haritalama yönteminden yararlandık.` dedi.
Türkiye`de fason ürün imajının en aza indirilmesi, orijinal imajının ön plana çıkarılması, markalaşma ve perakendecilik sürecinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çeken Haşıloğlu, bu süreci ortak marka bünyesinde yürütmenin ideal bir çözüm olduğunu, aksi halde görünen riskin giderek artacağını ileri sürdü. Selçuk Burak Haşıloğlu, `Havlu ve nevresim mamul gruplarının İngiltere`deki baskınlığı, Türkiye menşeli tekstil mamullerinde fason ürün imajının daha ağırlıklı olmasını sağlamıştır. İngiltere`de araştırma kapsamındaki perakende mağazalarında Türkiye menşeli çok sayıda havlu ve nevresim mamulleri olmasına rağmen Türk markasıyla karşılaşılamamıştır. Diğer taraftan, aynı markanın Türkiye yanında Uzakdoğu ve Asya ülkeleri menşelerine de rastlanmıştır. Bu durum, hem imaj hem de pazar kaybı açısından ciddi bir problemin varlığını sergilemektedir.` şeklinde konuştu.
Mağaza yetkililerinin, müşterilerin satın alma kararlarında marka bilgisinin, menşe ülke bilgisinden çok daha etkili olduğunu ifade ettiğine değinen Haşıloğlu, `Genele yayılmış olan bu kanı, fason üreticiler için bir risk durumundadır, çünkü menşe ülke bilgisinin müşterileri için önemli olmadığını düşünen marka sahibi işletme, her an üretimini başka ülkelere kaydırabilme rahatlığına sahiptir. Kısacası, fason üretim yönetimi ve fason ürün imajı, hem Denizli tekstil sanayisi hem de Türkiye menşeli mamuller için ciddi bir problemdir. Fason ürün imajının en aza indirilmesi, markalaşma ve perakendecilik sürecinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu süreci ortak marka bünyesinde yürütmek ideal bir çözümdür.` ifadelerini kullandı.
Menşe ülke imajı değişikliği konusunda Almanya ve Japonya başta olmak üzere birçok başarı örneği bulunduğunu anlatan Haşıloğlu, `Türkiye örneğinde de `orijinal` imajının ön planlara getirilmesine çalışılmalıdır. Bu imaj, özgün ve sanat özelliği olan el dokumacılığının yaygınlaştırılmasıyla mümkün olabilir. Denizli`nin Babadağ, Kızılca ve Buldan gibi üretimi devam eden el dokuması mamulleri, bölgeyi ziyaret eden turistlerin gözdesidir. Bu mamul grubu, mevcut tekstil sanayi mamulleriyle zenginleştirilerek ve uluslararası pazara sunularak hem orijinal imajının artırılması hem de katma değeri yüksek bir pazarda yer edinilmesi mümkün olacaktır.` dedi.
Yrd. Doç. Dr. Haşıloğlu, `Türkiye Menşeli Tekstil Mamulleri İmajının Bulanık Mantık ile Değerlendirilmesi ve Denizli Tekstil Sanayisine Yönelik bir Uygulama` konulu makalesiyle, Dış Ticaret Müsteşarlığı`nın her yıl düzenlediği `Dış Ticaret Bilim Ödülü` makale yarışmasının 2008 yılı birinciliğini kazanmıştı. Haşıloğlu`nun ödülünü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan vermişti.
