Ana Sayfa TekstilDünya Libya ordusunu Türkiyeli bir tekstil firması giydirecek

Libya ordusunu Türkiyeli bir tekstil firması giydirecek

tarfından Admin
5 Dakika Yaklaşık okuma süresi

MOL Mağazaları İcra Kurulu Başkanı Oktay Özdemir, Libya ordusunun kıyafet ihalesini “ilk defa” bir Türk şirketine verdiğini, bunu da MOL mağazaları olarak kendilerinin aldığını söyledi. Mağazacılık sektörüne ilişkin soruları yanıtlayan Özdemir, Türkiye için tarihi bir dönemden geçildiğini, dünyanın ilk defa Türkiye karşısında bu kadar zayıf bir döneme girdiğini, ancak Türk özel sektörü olarak bu dönemin değerlendirilemediğini anlattı.
“İran, Türkiye için biçilmiş kaftan” diyen Özdemir, Türk markalarının İtalyan markalarının yerini alabileceğini vurgulayarak, İran’da gelişmiş ülkelerin mallarına karşı tepki olduğunu ve İran halkının Türk mallarını tercih etiklerini ifade etti. İran’da özellikle çocukların Türk dizilerini izledikten sonra Türk giysilerini giymek istediklerini dile getiren Özdemir, “Bu yönde Türk mallarına yoğun bir talep var. Hatta ürünlerimizin fiyatını ucuz buluyorlar. Daha pahalı olması gerektiğini düşünüyorlar. Türkiye A grubu kitlesine, ilk defa körfez bölgelerinde hitap etme şansı yakaladı. Türk dizileri, Körfezde ve İran’da bizim önümüzü açtı” şeklinde konuştu. Körfez bölgesindeki ülkelerde tesettür kıyafet ihtiyacının da çok fazla olduğunu ve Türkiye’nin bu ihtiyacı karşılayabilecek bir ülke olduğunu belirten Özdemir, “Gelişmiş ülkeler, modern tesettürün ne olduğunu bizim kadar iyi bilmiyorlar. Biz, bu kültürü ve dengeleri bilen bir ülkeyiz. Bu bölgenin, özellikle modern tesettür ihtiyacını karşılayabiliriz” dedi
Oktay Özdemir, şunları kaydetti:
“Libya ordusu, ordunun kıyafetleri ihalesini ilk defa bir Türk şirketine verdi. Bunu da MOL mağazaları olarak biz aldık. Bir çok global şirket, bu bölgede marka olarak bizim peşimizde. Ancak, bizimle rekabet edecek bir firma yok. Çin’in üretim yönü güçlü. Avrupa’nın satış kanalları… Biz ise her iki yönümüzü güçlü hale getirebiliriz. Biz hem üreticiyiz hem de ürettiklerimizi kendimizin satacağı mağazalara sahip olabiliriz. Bu da rekabet edilemez bir yapı ortaya çıkartır. Türkiye’de bu güne kadar her zaman güçlü olanın güçlü yönüne odaklanıldı. Bir alan güçlüyse o alana teşvik verildi. Güçlü olmayan yerlerle ilgilenilmedi. Bize göre güçlü olan sektörlerin yerine zayıf olanların teşvik edilmesi lazım. Güçlü olanın da bu gücünü geliştirecek ortamların üretilmesi lazım. Biz şu anda global markaların ne yaptığına değil, neyi yapamadığına bakıyoruz. Onların güçlü olmadıkları, yapamadıkları alanlarla ilgileniyoruz. Kendi gücümüzü bu şekilde daha iyi gösterebiliriz. Bütün Türkiye’deki sanayicilerin temel hedefi Türkiye’yi bir dünya markası haline getirmek olmalıdır.”
 
Gelecek ay 20 noktada daha MOL mağazası açılacak
Oktay Özdemir, bu ay ve önümüzdeki ay 20 noktada MOL mağazası açacaklarını belirterek, esnafın kendilerine, “MOL’u bizim caddeye getirin. Bizim caddemiz canlansın” dediklerini söyledi. MOL mağazalarının, açıldığı yerlere bir canlılık getirdiğini anlatan Özdemir, Ağustos’un son 2 haftasında tüm MOL mağazalarındaki ürünlerin yüzde 95 indirimle satılacağını bildirdi. Mağazalarının açılışlarında ciddi izdihamların olduğunu dile getiren Özdemir, “Bir çok mağazamızın açılışında içerideki ürünler 15 dakikada bitti. Asıl izdihamın ise Almanya’nın Köln şehrinde açacağımız mağazanın açılışında olacağını düşünüyoruz. O açılışta 100 bin kişiyi toplayacağız” diye konuştu. Avrupa kıtasına giriş stratejilerinin ise, “Avrupa için Avrupa kıtasında üretim” sloganı olduğunu belirten Özdemir, Biz, parasal teşviğe karşıyız. Özel sektör üretmelidir, ürettiğini satmalıdır, kar etmelidir ve vergisini vermelidir. Devletin zayıf olanı teşvik etmesi lazım. Her şirketin AR-GE çalışması yapması da lükstür. Devlet, AR-GE merkezleri oluşturmalıdır. Özel sektör de bu merkezleri kiralayabilir. Yapılan küçük küçük AR-GE merkezleri yerine böylelikle büyük AR-GE merkezleri ortaya çıkabilir” dedi.
Türkiye’nin yetişmiş güce sahip olmak için yıllarca beklemeye mecbur olmadığını anlatan Özdemir, boşta olan 2 yıllık ve mühendislik fakülteleri mezunlarının usta sözleşmeleri imzalattırılarak ve endüstri meslek liselerinin atölyelerinde yaz aylarında eğitim verilerek usta konumuna getirilebileceğini söyledi.
 “Sektör temsilcileri ‘Türkiye batıyor, bitiyor’ diyerek Türkiye’ye en büyük zararı veriyor” diye konuşan Özdemir, birçok yabancı şirketin, Türkiye’ye tam yatırım yapma aşamasındayken bu sözleri duyduklarında yatırım yapmaktan vazgeçtiklerini ifade etti.
Özdemir, şunları kaydetti:
 “Türkiye’de resmi hiçbir kurumdan bize bir teklif gelmedi ama Almanya ve İsviçre, merkezimizi oralara taşımamız ve yatırımlarımızı oralara yapmamız için teklifler sunuyor bize. Şu anda 239 MOL projesi var. Dubai Belediye Başkanı, ‘Gelin en VIP’te MOL mağazası açalım’ diyor, açacağız.
Sektörde çıkışımızdan rahatsız olanlar var. Türkiye’de çözüm istiyor gibi görünenler aslında Türkiye’nin önünü en çok tıkayanlar. Bugün bin MOL mağazası, yıllık 14 milyar dolar ciro demek. Bu rakama ulaşmalıyız. MOL mağazalarının en önemli özelliği, ürünlerin yüzde 100’ünün de Türkiye’de üretiliyor olmasıdır.  Önümüzdeki günlerde MOL EV mağazaları da açacağız. Bu mağazalarda ev yapımı ürünler satılacak.” 
Türkiye medyasının, yurt dışında çok takip edildiğini ve mağazaların açılışında izdiham olunca bir çok ülkeden kendilerine gelerek o ülkelerde de MOL mağazaları açmalarını istediklerini belirten Özdemir, Libya’daki ihale için de kendilerinin başvurmadığını, teklifin Libya ordusundan geldiğini bildirdi. Filistin’e de yatırım yaptıklarını anlatan Özdemir, “Orada ciddi bir hacim var. Orta Doğu’da bir çok pazarı umutsuz olarak görmüşüz bu güne kadar ama öyle değil. Orta doğuda ciddi bir potansiyel var” dedi. “İş adamları ikiye ayrılır. Birincisi; klasik iş adamları. Bunlar sürekli ağlarlar, teşvik ve yardım isterler. İkincisi ise; yeni nesil iş adamları. Bunlar ise üretime bakarlar ve sürekli yeni arayışlar içinde olur” diye konuşan Özdemir, kendilerinin ikinci nesil iş adamı olduğunu söyledi. Özdemir, “Tek eksiğimiz, biz siyaseti ve bürokrasiyi bilmiyoruz. Onlar hemen bir yere ulaşabiliyorlar ama biz ulaşamıyoruz” ifadesinde bulundu.
MOL Mağazaları olarak 2013 yılında Türkiye’nin hazır giyim ihracatının yüzde 60-70’ini almayı hedeflediklerini dile getiren Özdemir, Türk tekstil sektörünün Uzak Doğu’dan daha ucuz ürün de üretebildiğini kaydetti. Türkiye’de MOL modelinin uygulanması lazım. Bırakın aynı sektör içinde olmayı, sektörler arası kümelenmenin olması lazım. Bugün İstanbul’da tüm oteller 1 hafta bedava olsa herkes İstanbul’a gelir ve diğer sektörler canlanır. Çin, bu modeli uyguluyor. Sanayi ürünlerinde zarar etmelerine rağmen, turizm’den bu zararın fazlasını kazanıyorlar.
Türkiye’de şu anda beş mağazaların olduğunu ve bu beş mağazaya ayda 800 bin kişinin girdiğini anlatan Özdemir, MOL mağazalarının açılmasıyla krizden dolayı kapatmayı düşünen 7 fabrikayı tekrar hayata geçirdiklerini bildirdi

Tekstil, Moda ve Teknoloji Güncellemeleri Direkt Posta Kutunuza Gelsin

Moda ve teknolojinin kesiştiği noktada, sizin için seçtiğimiz özel içerikleri almak üzere hemen kaydolun. Her hafta doğrudan e-posta kutunuza gelecek güncellemelerle kendinizi sektörün ön saflarında bulun!

Abone olduğunuzda, blog yazılarımız, özel içerikler ve özel etkinlikler hakkında size e-posta göndermemize izin vermiş olursunuz. Ancak, e-postalarda sağlanan abonelikten çıkma bağlantısına tıklayarak rızanızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz.

İginizi Çekebilir

Yorum bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu konuda sorun yaşamıyorsanız devam edeceğimizi varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Onayla