ENGLISH
Moda tarihinde hüküm sürmüş akımlar incelendiğinde, geniş kitleler tarafından kabul edilme sürecinin uzun olduğu görülüyor. Akımlar, dünyada olup biten siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmelerden doğuyor. Birçok akımın birbirinden bağımsız olarak değişik ülkelerde aynı zamanda doğmuş olması global etkilenme tezini güçlendiriyor. Geçen yüzyılın en büyük akımlarından biri şüphesiz “mini-etek”tir. Mini-eteğin yaratıcısı olarak kabul edilen İngiliz modacısı Mary Quant, 1965 yılında Londra’da lanse ettiği etek modelinin kısa zamanda tüm dünya kadınlarını etkisi altına alacağını belki de öngörmemişti. Andre Couregges, mini eteğin asıl yaratıcısının kendisi olduğunu ileri sürmüş olsa da Quant’ın zamanlaması sokağın hazır olmasına denk gelmiştir. Mary Quant polemiklere şu sözlerle nokta koymuştur: “Mini eteğin asıl yaratıcıları, okul çıkışında eteklerini yukarıya çeken lise talebesi genç kızlardır”. Yaratıcılığın, yeni fikirlerin kabul görmesi, toplumun psikolojik olarak hazır olmasına bağlıdır.
Yeni bir akımın izleri
Paris ve Milano podyumlarında birkaç sezondan beri yeni bir akımın ilk sinyalleri verilmeye başlandı. Mimari çizgilerin kadın vücudunda volüm çalışmalarına dönüştüğü bu yeni akım “Fütürizm” olarak adlandırılıyor.
1937 yılında kurulan ve bir zamanların en önemli modaevleri arasında yer alan Balenciaga,
Nicolas Ghesquiere’nin sanat yönetmenliğinde tekrar gündeme oturdu. Ghesquiere, 2003 yılında sunduğu koleksiyondan beri moda analistlerinin ilgisini çekiyor. Tasarımcının,
ilk zamanlar yadırganan fütürist tarzı, geçen yıldan itibaren moda dünyasını etkilemeye başladı. High-tech kumaşlara uyguladığı yuvarlak hatlar ve net volüm çalışmaları ile kadın vücuduna yeni bir yorum getiren Nicolas Ghesquiere, kanımca yüzyılın en önemli tasarımcılarından biri olarak moda tarihine geçecek.
Etkisi daha da artacak
Balenciaga markasının yeniden doğması ile gündeme gelen fütürist eğilimin önümüzdeki yıllarda etkili olacağı düşünülüyor. Uzun zamandan beri hüküm süren vintage, retro-folklor ve hippy-chic gibi eğilimlerin artık rafa kalkacağı ve yeni bir dönemin başlayacağı kanısı kuvvetleniyor.
“Soft Geometry” olarak da adlandırabileceğimiz bu yeni eğilimin bir diğer önemli uygulayıcısı ise Marni. Miu Miu ise bu yeni eğilimin genç versiyonu olarak yol alacağa benziyor.
Fransa’nın önemli tekstil dergisi Journal de Textile’in profesyonel moda analistleri ve moda yazarları ile yaptığı bir anket sonucuna göre yıllardan beri en iyi tasarımcı unvanını elinde tutan Jean Paul Gaultier’nin, tahtını Lanvin’in tasarımcısı Albert Elbaz’a kaptırdığı görülüyor.
Moda Dünyasının Top 10’u
Kadın Modası
1. Lanvin (Albert Elbaz)
2. Balenciaga (Nicolas Ghesquiere)
3. Jean Paul Gaultier
4. Dries Van Noten
5. Marc Jacobs
6. Prada
7. John Galliano
8. Martin Margiela
9. Alexander McQueen
10. Givenchy
Erkek Modası
1. Dior Home
2. Dolce&Gabanna
3. Paul Smith
4. Lanvin
5. Dsquared
6. Marc Jacobs
7. Dries Van Noten
8. Martin Margiela
9. Kris Van Assche
10. Prada
16
