Birinci Dünya Savaşı`nda Afyon`dan Eskişehir`e göçen Hacı Baba`nın Cumhuriyet yıllarında temellerini attığı tarihi Çetintaş, Polat Alemdar ve Memati sayesinde Ortadoğu`nun en gözde markası oldu. Çetintaş`ın satışları yüzde 15 arttı
Birinci Dünya Savaşı`nda Yunan ve Ermeniler`in Afyon`u yakıp yıkmasının ardından Eskişehir`e göçen Hacı Baba`nın Cumhuriyet`in kurulduğu yıllarda temellerini attığı ilk erkek giyim markası Çetintaş, Kurtlar Vadisi kahramanlarının giysileri sayesinde Ortadoğu`nun en gözde markası oldu. Türk dizilerinin adım adım takip edildiği Arap ülkelerinde Polat`ın paltosu ve Memati`nin takım elbiselerine olan siparişlere neredeyse yetişemeyen Eskişehirli Çetintaş, üretiminin 3`te 1`ini yurtdışına satıyor. Boyner, Carlo Cavalli, Ramsey gibi ünlü markalara giysi üreten Çetintaş Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Yılmaz Çetintaş, Suriye`ye vizenin kalkışı ve İran`da Türk parasının geçiyor olmasının işleri yüzde 15 artırdığını belirtti.
• Eskişehir`in ilk sanayicisi, giyim sektörünün duayenisiniz. Kuruluşunuz Cumhuriyet yıllarına dayanıyor. Önce hikayenizi anlatır mısınız?
Organize Sanayi Bölgesi`nin kurucuları arasındayım, 25 yıl önce bulunduğumuz fabrikayı kurduk. Önceden şehirde 165 kişinin çalıştığı bir atelyemiz vardı. 70 yıl önce Hacı babamız Eskişehir`e gelmiş. Hikaye şöyle; 1313 doğumlu Hacı Baba 1. Dünya Harbi`ne gitmiş 17 yaşındayken. Seferberlikte Avusturya`da Ruslar`a karşı 9.5 yıl askerlik yapmış. Döndüğünde Büyük Taaruz başlamış. Afyon`daki yerli Ermeniler de Yunan`la birlik olmuş, yakmış yıkmışlar. Dedem o orada yemeniciymiş ama iş güç kalmayınca İzmir`e göçüyor. Oradan da Afyon`a yakın diye Eskişehir`e… Hazır elbise alıp satmaya başlıyor, yeni bir iş kuruyor. Daha sonra büyük olduğum için özel usta tutup bana terzliği öğretti, okula da gittim. 1959`da askerden gelip şirket kurdum. Ailece götürüyoruz şimdi.
• Çetintaş`ta neler yapıyorsunuz?
Markalara üretiyoruz… Biz mutfaktayız. Anadolu üretiyor ünlü firmalar kendi etiketlerini yapıştırıp satıyorlar. Biz Boyner`le çalışıyoruz, Damat-Tween`e 16 yıl mal verdik. Avva, Carlo Cavalli, Ramsey gibi markalar müşterilerimiz arasında.
• Yatırım ve projeleriniz neler?
8 mağazamız var. 20 tane daha mağaza açacağız. Ayrı ayrı markalarla büyük şehirlere gireceğiz, cadde mağazacılığı da olacak alışveriş merkezlerinde de yer alacağız.
• Yurtdışı, ihracat…
Almanya, İngiltere, ABD, İtalya`ya satış yapıyoruz. Ortadoğu ile iyi ilişkiler kuruyoruz. Irak`tayız. İranlılar`a ciddi iş yapıyoruz. İran`da Türk parası resmi para oldu. Suriye`de de vize kalktı. Orada yaşayan insanlarla ilişkiler daha da arttı. Bu durum satışlarda da yüzde 15`lik bir artış yarattı. Asıl etki Türk dizilerinde. Ayda 15 bin takım kıyafet üretiyoruz bunun 3`te 1`ini de dışarı satıyoruz.
• Araplar`ın Türk dizilerine olan merakını biliyoruz. Nedir bu dizi bereketi?
Bölge insanı Türk dizilerinin hepsini seyrediyor. Hepsi dizilerdeki gibi giyiniyor. Dizilere bakıp siparişlerini öyle veriyor. Polat Alemdar`ın paltosu, Memati`nin elbisesi diye malları istiyor.
• Türkiye`nin en büyük sorunu nedir size göre? Önerileriniz…
Türkiye`de paranın genel dağılımında sıkıntı var onu düzeltmek lazım. Ben Kemal Unakıtan`la görüşmüştüm bundan önce. Bizim bakanımızdı Eskişehir`e faydaları oldu. Ona anlattım. Bugün yapılacak iş 700 bin dar gelirli vatandaşa para verecekler, dardaki müesseselere 15 gün az çalışma süresi tanındı, işçiye para ödediler.
Bunun yerine asgari ücretin üzerindeki vergiyi kaldırsalar da asgari ücretin üzerindeki maaşlardan sadece vergi alsalar daha iyi olur. Bunu değerlendirmeliler.
• 73 yaşındasınız ve hâlâ işin başındasınız. Emekli olmayı düşünmüyor musunuz?
Bu işin emeklisi olmaz. Hergün 08.30`da gelirim. 9-10 saat beklerim burada. İçeride çıkan işin kalitesine bakarım. Aynı zamanda İslami İlimler Vakfı Başkanı`yım, orada işlerim var. Mağazalara giderim. Pazar günleri de pek dışarı çıkmam dinlenirim. Boş zamanlarımda kitap okurum.
• Erkek giyim sektörünün usta bir terzisiniz. Yolda yürürken insanların elbiselerine bakıyor musunuz?
Bakmaz mıyım. Vitrinlerde bir sürü hata görüyorum, yolda yürüyenlerin üzerlerine bakıyorum. Kötüleri uyarsam ayıp olur, adam kızar. Birşey söylemiyorum tabi.
• Kendi markalarınızın dışında bir marka giyer misiniz?
Giymem. Zaten bana takım elbise dikmiyor kimse. Artık sanatkar yetişmiyor, bitti bizim jenerasyon. Benden çekiniyorlar, hatalarını bulacağım diye.
IMF`nin bastığı yerde ot bitmez
IMF dünya para piyasasını yönetiyor. IMF`ye fazla kolunu kaptırmayacaksın ama kötü de olmayacaksın. IMF`nin bastığı yerde ot bitmez. Bunlar ticaret yapıyor para satıyor. Türkiye anlaşacak ama bence parayı almayacaklar. Gerektiğinde kullanacaklarını söyleyecekler. Çünkü dünyada daha ucuz para var, dünyada para bollaştı.
BU NEYİN PROTESTOSU…
IMF geldi. Buna itiraz edenler oldu, adamlar zorla gelmiyor ki. İstemiyorsan protestonu edersin. Yabancılar da protesto etti. Adamlar teneke çaldı, söyleyeceğini söyledi. Yoksa insanların evlerinin iş yerlerinin camlarını çerçevelerini aşağı indirmenin neresi protesto. Protesto etmesin demiyor ki kimse, etsin. Demokrasiye inanıyoruz, eleştireceksin tabi. Düşüncelerini aktaracaksın ama bunun dozunu kaçırmanın manası yok.
`Seversin sevmezsin hükümet iyi gidiyor`
Hükümetin genel politikasını dış politikasını tasvip ediyorum. Ekonomide ciddi kriz geldi, tekstilde de sıkıntı var, bir çok firma battı. Bizim de yurtdışında paramız battı ama bunun için hükümeti suçlayamazsınız. Genel bir sıkıntı bu. O nedenle bunlardan bağımsız düşünüldüğünde Hükümet başarılı. GSMH, 2 bin 500 dolar iken şimdi 10 bin doların üzerinde. Demek ki iyi yoldayız. Seversin sevmezsin ama işler düzeliyor.
`Açılımdan birşey anlamadık`
Demokratik açılımdan birşey anlamadık. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek çıktı `Kürt kökenliyim ama Türk`üm` dedi. Çerkez`miş, Kürt`müş böyle bir ayrım zaten yok. Bazıları bir takım hesaplarla bu konuları gündemde tutuyorlar herhalde. Anlamıyoruz ki, durup dururken nereden çıktı. Bu konuları çok büyütmemek lazım. Türkiye bir süreçten geçiyor. Bu ülkenin içinde çeşit çeşit insan var. Bu kalabalığın arasından çatlak sesler tabi ki çıkıyor, kötü olaylar oluyor diye herşey kötü demek değil.