Rıfat Özbek, 30 yıldır moda dünyasına yön veriyor. Stilindeki uyum, koleksiyonlarındaki feminenlik ve zarafet, yıllardır dünyaca kabul görüyor. Her koleksiyonunun bir hikayesi var. Beyaz en sevdiğim renktir bana barışı hatırlatır Özbek koleksiyonu hazırlarken mavi beyaz bir yolculuğa çıktığını söylüyor. Akdenizli, egzotik ama güncel bir dil kullanmış. `Zımbaları çok kullandım. 70`li yıllardan esinlendim biraz. Beyaz en sevdiğim renktir, bana barışı hatırlatır.` For Mavi koleksiyonu üç grup, 30 parça. İlk grupta taşlar; cep kenarlarında, kemerde ve arka cep dikişlerinde, koyu indigo mavisinin üzerinde kontrast yaratıyor. Kırmızı, sarı, turkuvaz ve indigo mavisinin en canlı tonlarıyla nazar boncuğu formundaki motif, ikinci gruptaki tüm ürünlerde var. Ebruli baskı tekniğiyle hazırlanan denim ve ketenler ise üçüncü grubu oluşturuyor. Ayak bileklerine kadar dar inen, paçasının bilekten itibaren hafifçe genişlediği ve ekstra uzunluğa sahip özel tasarlanmış model ise yepyeni bir trendin müjdecisi gibi.
Dünyaya dair her şey ona ilham kaynağı. Her sezon farklı bir kültürü keşfe çıkıyor. İhtişamlı, parıltılı ve göz alıcı bir dünya yaratmak en büyük tutkusu. Özbek kariyerinde ikinci kez bir Türk markası için koleksiyon hazırladı. İlkini şöyle anlatıyor: `Londra`da okulu bitirdikten sonra benimle ilk ilgilenen firma Vakko olmuştu. Vitali Bey aile dostumuzdu. O yıllarda yurtdışına açılmanın hesaplarını yapıyordu. Londra için bir koleksiyon tasarlamamı ve defile yapmamı istedi. Muhteşem olmuştu. İngiliz basını çok ilgilenmişti. Ama arkası gelmedi. Vakko vazgeçti, Türkiye`ye geri döndü.` Mavi Jeans`le yollarının nasıl kesiştiğini soruyorum: `Benim yeğenimin mimar bir arkadaşı var, Mavi`nin sahiplerinden Elif Hanım`ın arkadaşı. Elif yazın Yalıkavak`a geldi ve teklif getirdi. Elif`e çok ısındım, çok sevdim, kabul ettim. Mavi Jeans tanıdığım, bildiğim, giydiğim, bir markaydı. Gömleğim vardı, bermudalar almıştım.` Mavi ile Rıfat Özbek birbirlerine benzeyen iki marka aslında. İkisi de yurtdışında Türkiye`yi çok iyi temsil ediyor. Özbek, Mavi sayesinde özlemlerini giderdiğini söylüyor: `Bir Türk firması için tasarım yapamamak beni çok üzüyordu. Artık içimde kalan bir şey yok. Bu kadar genç bir marka için tasarım yapmak ayrıca keyifli. Sonunda Türk gençleri de Rıfat Özbek giyecek. Önümüzdeki yıllarda da Mavi için tasarım yapmayı çok isterim. Böylece hem Türkiye için bir şey yapabilirim hem de Türkiye`yi yurtdışında temsil ederim. Mavi çok Avrupai bir marka. Biz İtalya`da nasıl çalışıyorsak, onlar da aynen öyle çalışıyorlar.`
33