Ana Sayfa TekstilDünya Tekstil fuarları ve sorunları

Tekstil fuarları ve sorunları

tarfından Admin
3 Dakika Yaklaşık okuma süresi

Paris’te Avrupa tekstil sektörünün en önemli 3 fuarı mevcuttur. Bu fuarlardan birisi Premierevision fuarı, diğeri Texworld fuarı, üçüncüsü ise Expofil fuarı.
Premierevision fuarının Türk tekstil sektöründeki önemi hayli ilginç. 1997 yılında bu fuara kabul edilmeyen Türk tekstilcileri Paris’teki Grand Otel’de açtıkları bir alternatif fuarda Premierevision fuarı yetkililerinin şikâyetleri üzerine tutuklanmışlar ve 3 firmamız temsilcisinin 3 gün süreyle hapse atılmalarına neden olmuşlardı. Zaman geçti fuar kan kaybetmeye başladı. Fuar yetkilileri kan kaybetmeleri artınca 10 sene önce hapse attıkları Türk tekstilcilerini fuara kabul etmeye başladılar ve 10 sene önce hapse attıkları Türk tekstilciler o fuarı batmaktan kurtardılar. Bugün gezdiğim o salonlarda 40 adet Türk tekstil firması ürünlerini sunuyorlar ve fuar Türk tekstilciler sayesinde ayakta duruyor.
Diğer fuar, Texworld denilen fuar. Yaklaşık 10 yıldır Permierevision fuarına alternatif olarak kurulmuş olan bu fuarda Türk firmalarının sayıları 112. Bu salonlardaki bazı firmalarımız Premierevision fuarına da kabul edilmişler ama bu salonlarda da standları var.
Üçüncü fuar Expofil’de ise 6 Türk firması var. Kısaca Paris’te, aynı hafta içerisinde 3 fuarda toplam 158 Türk firması ürünlerini sunuyorlar. Bir başka rakam daha ilginç. Dünyadaki 195 tekstil, hazırgiyim ve konfeksiyon fuarının 119’una her yıl binin üzerinde Türk firması katılıyor.
Fuarlara katılım hayli zor ve pahalı bir girişimdir. Ön hazırlık, uygun yer kapma, ürünleri fuar şehrine ve alanına taşıma, konaklama ve personel giderleri hayli yüklü meblağlardır. Bu işlemleri yılda birkaç defa yaptığınızı düşünürseniz fiziki yorgunluk bir yana mali külfeti de yıkıcı olmaktadır.
Bu üç fuarda birçok katılımcı ile söyleştim. Hepsi dertli. “Buralara geliyoruz ama hangi şartlarda ve nasıl bilen yok, bizi dikkate alan yok” şeklindeki şikâyetleri yoğun. Konuştuğum tekstilcilerden edindiğim bilgiler şöyle ve bunların hepsi haklı şikâyetler.
Bu fuarlara katılan firmalarla devlet destekleri üzerine konuştum. Yurtdışında düzenlenen fuarlarda katılımcılara verilen destek oranının yüzde 80’den aşamalı olarak yüzde 65’e ve yüzde 50’ye düşürüldüğünden şikâyet ettiler. Bu düşüş katılımcıların maliyetlerine yüzde 250 oranında bir artışa yol açarken birçok fuara katılımlarını da engellediğini söylediler. 19 bin ihracatçı firmanın nerede ise tamamının KOBİ niteliğinde firmalar olduğunu düşünürsek bu kolay kaldırılabilir bir yük değildir.
Diğer taraftan fuarlara katılan firmalar 30 Haziran 2007 tarihine kadar bağlı oldukları ihracatçı birliklerinden ön finansman adı altında bir katılım payı almakta, bu katılım payı daha sonra DTM tarafından birliklere ödenmekteydi. CNR fuarcılığın Rusya’daki fuarlardaki yolsuzluluk iddiasıyla başlayan mahkeme süreci ardından bu uygulama durdurulunca katılımcı firmalar bir darbe daha yemişlerdir. Onlar, “bir üçkâğıtçı bir halt ettiyse faturası neden biz günahsızlara çıkıyor” şeklinde sormaktan geri kalmadılar, ben de hak vermeden edemedim. 
Katılımcı firmaların yaşadıkları bir başka sorun da firmaların yüzde 50 hak ediş masraflarının ödemelerinde yaşanıyor. Evrakların hazırlanmaları, değerlendirmeleri süreci ve ödemelerin yapılması sürecindeki gecikmeler fuar katılımcılarının belini büktüğünü söylerlerken “Geciken destek, finans sorunumuzdan bize destek değil külfet oluyor” serzenişinde bulundular.
Oysa, rakip ülkelerden İtalya yüzde 60 katılım payı öderken 1 firma temsilcisinin otel ve uçak masrafları da karşılanmaktadır. Bu destek oranı Portekiz’de yüzde 70, İspanya’da yüzde 65 olarak tespit edilirken 2 firma temsilcisinin de otel ve uçak masrafları karşılanmaktadır. Ayrıca herhangi bir ödeme gecikmesi söz konusu değildir. Bu şartlarda Türk tekstilcilerinin rekabet alanında o ülkelerin çok gerisinde kaldıkları muhakkak.
“Peki ne yapılabilir?” soruma yine onlar cevap verdiler.
“Destek oranı tekrar yüzde 80’e çıkarılsın, destek üst sınırı 15 bin dolardan 25 bin euroya çıkarılsın, çünkü ihracatımızın yüzde 80’ini euro pazarına yapıyoruz. Hiç olmazsa bir temsilcimizin uçak ve otel masrafları karşılansın, ödemelerimiz hızlandırılsın. İyi kötü, üçkâğıtçı, dürüst katılımcı karıştırılmasın. Hedef ülkelerdeki fuarlara ekstra destek verilsin” dediler.
Yabancı diyarlarda kendileriyle yaptığım sohbette aldığım notlar bunlar. Onlar anlattı, ben yazdım. Eminim sevgili dostlarım Devlet Bakanı Sayın Kürşad Tüzmen ve Dış Ticaret Müsteşarı Sayın Tuncer Kayalar 3500 kilometre öteden söylenenleri duyacaklar ve ellerinden geleni yapacaklar.


 

Şevket Sürek

Tekstil, Moda ve Teknoloji Güncellemeleri Direkt Posta Kutunuza Gelsin

Moda ve teknolojinin kesiştiği noktada, sizin için seçtiğimiz özel içerikleri almak üzere hemen kaydolun. Her hafta doğrudan e-posta kutunuza gelecek güncellemelerle kendinizi sektörün ön saflarında bulun!

Abone olduğunuzda, blog yazılarımız, özel içerikler ve özel etkinlikler hakkında size e-posta göndermemize izin vermiş olursunuz. Ancak, e-postalarda sağlanan abonelikten çıkma bağlantısına tıklayarak rızanızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz.

İginizi Çekebilir

Yorum bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu konuda sorun yaşamıyorsanız devam edeceğimizi varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Onayla