Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen , `İktidara geldiğimizde teşviki gözden geçireceğiz.` dedi.
Patronların en büyük zorluğu `tersine beyin göçü` için stratejik personeli ikna etmek. Bunun pratik bir çözüm olmayacağını vurgulayan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen , `İtalya `da Milano `da gelişen tekstil Sicilya `ya taşınmıyor.` dedi.
Toplantının açılışında sektörün genel durumu ve gelecek vizyonu ile ilgili bir sunum yapan Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Nakkaş , büyüme, enflasyon gibi makroekonomideki iyileşmelerin, mikroekonomiye tam yansımadığından yakındı. `Ufuk 2015 Türk Hazır Giyim Sektörü Haritası ` konulu sunumunda, işletmeler için uygun ve eşit rekabet şartları oluşturulamadığını belirten Nakkaş `a göre yabancı sermaye, giriş yaptığı sektörlerde yerli oyuncuları zorda bıraktı. Tekstil ve konfeksiyon başta olmak üzere rekabetçi üstünlüklere sahip alanlar belirlenmeli ve yeni bir strateji oluşturulmalı. Bu yapılırken, üretim maliyetlerinin artmasına paralel olarak büyük şehirlerde çalışma şartlarının zorlaştığı göz önünde bulundurulmalı ve rekabetçi yapının sürdürülebilmesi için üretim büyük şehirlerden Anadolu `ya ihtisas alanları oluşturulup yayılmalı. İhracatta markalaşma anlamında Turquality programının çok olumlu yansımaları var. İç piyasada da benzer bir çalışma yapılmalı.
Nakkaş `ın teşvik konusundaki eleştirilerine, `Yeniden iktidara geldiğimizde gözden geçireceğiz.` sözüyle karşılık veren Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen , üretimin Anadolu `ya kaydırılmasında ise büyük sıkıntı yaşanacağını kaydetti. Aynı alanda üretim yapan firmaların bir araya getirildiği kümeleştirme çalışmalarının hem kamu hem de sivil toplum kuruluşları tarafından yapıldığını aktaran Tüzmen , uluslararası anlaşmalar gereği sektörel teşvik verilemediği için atılımların bölgesel kalkınma planları çerçevesinde yapılacağını belirtti. Sektörün önündeki en önemli problemin kur olduğunu bir kez daha tekrarladı.
Son dönemde YTL `nin yüzde 40 değerlendiğini ifade etti. Buna karşılık sektörün çıkış yolu olarak markaya ağırlık vermesini tavsiye eden bakan, kur konusunda olumlu bir gelişme sağlanamasa da gümrüklerdeki üç haftalık stok maliyetleri ile bir haftalık ihracat stok maliyetlerinin 24 saate indiğine dikkat çekti. Tüzmen , `Dış ticaret rakamlarımız 1992 yılındaki İtalya ile aynı. 15 sene fark var, bunu kapatıyoruz. Sizi daha fazla pesimist görmek istemiyorum. Turquality programı devam ediyor, uluslararası fuarlarda Türk firmaları yer alıyor. Dünya ticareti Çin `e doğru kaydığı gibi moda ve marka da Türkiye `ye kayıyor.` ifadelerini kullandı.
`Sokaktaki insan faizlerin farkında`
Söze döviz kurlarıyla başlayan İhracatçılar Meclisi (TİM ) Başkanı Oğuz Satıcı da Anadolu `ya taşınmaya sıcak bakmıyor. Merkez Bankası `na faiz indirimi konusundaki eleştirilerini sürdüren Satıcı, `Sermaye akını varken Merkez Bankası `nın güvenmeyip faiz indirimi yapmaması hepimizi düşündürüyor.` dedi. Satıcı, sektörün piyasa ekonomisi içinde varlığını devam ettireceğini belirterek, `Yabancı yatırımların Türkiye `ye gelmesini yadırgamak önümüzdeki dönem hedeflerle örtüşmeyecek bir yaklaşım.` diye konuştu. Tekstil ve konfeksiyonun Avrupa ülkelerinin 150 yılda yaptığını 20 yıla sığdırdığını söyleyen Satıcı`ya göre sektör temsilcileri artık etraflarına negatif mesajlar vermekten kaçınmalı: `Kim beni yakalasa, `sektörün durumu nasıl?` diye soruyor. Bu sektör ölmez . Bu sektörün içinde doğdum. Bazıları sürekli ağlar; ama büyümeye de devam eder .`
İşadamlarının bu alandaki bilgi ve birikiminin en önemli sermaye olduğunu söyleyen TİM Başkanı Satıcı, `Zaman zaman kabuğumuza çekilip kayboluyoruz, çok daha iyilerini yapabiliriz. Kafamızdaki karışıklıkları kavram kargaşalarını ortadan kaldıralım. Mutlaka ve mutlaka eğer ki rayı değiştirmezsek karşımıza gelen duvara çarparız. Bazılarınız kızabilir, üzülebilir, gerçekleri birbirimizden saklamayalım. Sektöre şunu tavsiye ediyorum: Hem gerçekleri taşıyalım hem de yanlış konusunda uyaralım.` önerisini yaptı.
Hazır giyim ihracatının yüzde 80`i Avrupa Birliği `ne
İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim İhracatçı Birlikleri (İTKİB ) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu , 2007 yılı ilk altı aylık performans raporunu ilk kez toplantıda açıkladı. Rapora göre sektörün ilk altı aylık ihracat artış performansı yüzde 14,5. Bu artışta istikrar, devamlılık, pazarlardaki markaların tasarımcıların kaliteli üretim altyapısına sahip firmaların gösterdiği emek var. İhracatın en büyük kısmı yüzde 79,7 oranla Avrupa Birliği (AB ) ülkelerine yapıldı. Bu dönemde AB ülkelerinin konfeksiyon pazarı yüzde 6 büyürken Çin `den yapılan ithalatta örme yüzde 49, dokuma da yüzde 37 paya sahip oldu. Çin `den gelen örme mamullerinin AB pazarındaki payı yüzde 30`a, dokumada yüzde 40`a yükseldi. 2008 yılında kotaların kalkmasıyla birlikte bunun yüzde 50`ye çıkması bekleniyor. Ancak Fransa , Portekiz , İtalya ve İspanya , kotaların devamını istiyor.
Süleyman Orakçıoğlu , hazır giyim ve konfeksiyonun AB pazarına yapılan ihracattaki artış oranını ise yüzde 16,8 olarak açıkladı. Orakçıoğlu `nun verdiği bilgilere göre 2006 yılında ABD pazarında yüzde 25`ler düzeyinde kayıp yaşandı. 2007 yılının ilk altı ayında yüzde 18`lik düşüş var. AB `ye yapılan ihracat içinde İspanya , Portekiz , İsveç , Yunanistan `a gerçekleştirilen satışlar ise diğer ülkelere nazaran daha yüksek. Serbest ticaret anlaşması yapılan ülkelerden Suriye `de yüzde 75,3, Ürdün `de yüzde 36,4, Mısır `da yüzde 25,9 artış var. Sektör olarak, müsteşarlık ve AB ile birlikte üç proje yürütülüyor. Bunların ikisi Ar -Ge çalışmaları merkezi ile Rüştü Uzel Meslek Lisesi moda merkezi olması. Süleyman Orakçıoğlu , markalaşma ve modaya yönelik tasarımcılarla sektör temsilcilerinin bir arada çalışmasının önemine de işaret etti.
Türk tekstilinin dünya pazarındaki payı yüzde 5
Giyim Sanayicileri Derneği `nin verilerine göre tekstil ve hazır giyimin toplam büyüklüğü 32 milyar dolar. Dünya hazır giyim sektörü 2006`da 300 milyar dolarlık alım yaptı. Bu, perakendeye 1 trilyon dolar olarak yansıdı. Türkiye `nin dünya tekstil ticaretinden aldığı pay ise yüzde 5 ile sektörler açısından en yüksekte. İç pazardaki tüketim harcamalarındaki tekstil ve hazır giyimin payı da yüzde 5 civarında. Bu sektördeki en güçlü rakip Çin ve 3 yıl içinde katma değerli ürünlere ağırlık vermeyi düşünen Pekin yönetimi, pastadan aldığı payı 150 milyar dolara çıkaracak. Buna karşılık 2015`te Türkiye `nin dünya ticaretinden alacağı pay olumlu senaryoya göre yüzde 5,17`ye çıkacak. 2015`te 705 milyar dolar milli gelire karşılık 24,70 milyar dolar iç tüketim öngörülüyor. Ancak konfeksiyon sektörü iplik fiyatları, asgari ücret ve kur yüzünden rekabetçi gücünü yüzde 42 kaybetmiş durumda.
[NE DEDİLER ?]
Nurettin Eroğlu : Sektör, profesyonel yönetici yetiştirmeli
Sektörün önemli markalarından Colins ve Loft markalarının üretimini ve ihracatını yapan Eroğlu Grup`unun Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu , kura karşı yapacak bir şeyleri olmadığını söyledi. Eroğlu , `Katma değeri yüksek ürünlere doğru yönelip kendi ülkemizdeki iş gücünü devreye katarak, yakınımızdaki büyük ülkelerde pazarımızı artırabiliriz. En önemli sorunlardan biri profesyonel yönetici yetiştiremiyoruz . Katma değerli ürünlerde Anadolu `yu ve yakın ülkeleri değerlendirmek ve yetişmiş eleman yetiştirmemiz gerekiyor.` dedi.
Vahap Küçük : Üretim tecrübesi perakendeye yansımadı
LC Waikiki `nin üretim ve satışını yapan Taha Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük ise üretimde edindikleri tecrübeyi perakendeye taşıyamadıklarını ifade etti. Küçük, `Hazır giyim deneyimi 20-25 yıla dayanıyor. Bilgi birikimimiz var. Bugüne geldiğimizde zorlanmaya başladı. 2002`ye kadar sadece ürün yapıyorduk, perakende yapmıyorduk. hazırlıksız yakalandık. 2001`de organize perakendeye geçtik. Ne yetişmiş eleman ne yeterince perakendeciliği biliyoruz ne de perakendeciliği tam olarak biliyoruz. Hazır giyimdeki birikimi perakendeye tam olarak taşıyamadık.` itirafında bulundu.
A. Said Kavurmacı : Küresel olamayan, yerel de kalamayacak
Aydınlı Grup `un üst yöneticisi Ahmet Said Kavurmacı da küresel olmayanın yerelde de tutunamayacağı görüşünde. Kavurmacı , `Bizim sermayemiz sınırlı. Hedef, pazarları sektördeki birçok dernekle birlikte havuzun içinde değerlendirip tecrübelerinden faydalanmak. 2015`te milyar dolar hedefini belirten firmaların olması bizi de heyecanlandırıyor. 5 bin dolar seviyesindeki kişi başına düşen gelirde, özel zevk için harcanan tutar ile 10 bin dolarınki bir değil. Derneklerimizi yapılması gerekenler konusunda daha aktif kullanmalıyız.` diye konuştu.
Hüseyin Doğan : Konfeksiyon, sanayiye geçişte önemli
Konfeksiyon sektörünün tarımdan sanayiye geçişte önemli olduğunu söyleyen Ramsey Genel Müdürü Hüseyin Doğan , `Sürekli maliyetler artıyor, bunu verimlilik artışı veya organizasyon yenilenmesi ile aşmaya çalışıyoruz. Haksız rekabet durumu var, sektörel teşvik verilemiyor. Avrupa ülkelerinde yüzde 20 civarında olan bir yükü biz yüzde 42 civarında üstleniyoruz. Bunu çözmemiz, en kısa vadede yapmamız gereken bir durum.` dedi. Hatemoğlu Dış Ticaret Müdürü Efsane Turan ise, `Türkiye `nin imajı yükseldikçe ürünlerimize olan talep de artıyor.` tespitini aktardı.