Bunlar henüz açılışı bile yapılmamış olan İstanbul Tekstil Araştırma ve Geliştirme Merkezi`nde başlatılan projelerden birkaçı. Merkezi gezdik ve geleceğin giysilerinin nasıl tasarlanacağını öğrendik.
Giydiğinizde teninizi yumuşatan tişörtler, ıslanmayan pantolonlar, hasta olduğunuzu algılayan iç çamaşırları… Dünyanın her yerinde bilimsel araştırmalar, teknolojik ürünlere ilham vermeye devam ediyor. Tekstil sektörü de bu gelişmelerden payını alıyor.
Artık tüketici temizliğine daha az emek harcadığı, daha sağlıklı ve doğal malzemelerden yapılmış ürünleri talep etmeye başladı. Tekstilciler de hem bu talebi karşılayacak hem de kendi problemlerini çözecek projeler peşinde.
İşte İTA tam da böyle bir projenin ürünü. İsminin bu kadar kısa olduğuna bakmayın, bu kısaltma tekstil sektöründeki en ciddi sorunları çözmenin anahtarını elinde bulunduran merkeze ait. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği(İTKİB)`ne bağlı olan, İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma ve Geliştirme Merkezi (İTA) Türkiye`nin en büyük ARGE merkezi.
Resmi açılışı henüz yapılmasa da merkezi gezdik ve İTA Direktörü Prof. Dr. Mehmet Akalın`dan yaptıkları çalışmaların tekstil sektöründe ne gibi farklılıklar yaratacağını öğrendik.
MÜKEMMELİYET MERKEZİ
Halkalı`daki Marmara Üniversitesi yerleşkesi yaklaşık 300- 400 dönümlük bir araziye sahip. İTA da bu arazi üzerinde kurulan Tekstilpark`ın bir parçası. Bu büyük arazide ayrıca İTA`dan çıkacak çalışmaların değerlendirileceği bir Teknopark ve moda gösterilerinin yapılacağı 4 bin metrekarelik bir gösteri merkezi de bulunuyor.
İTA`da tam olarak neler yapılacak? Prof. Dr. Mehmet Akalın bu soruya şu yanıtı veriyor:
`İTA Türkiye`de tekstil sektöründe ARGE kültürünü yerleştirmek için yapılandırıldı. İTA`da yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tekstil alanında yapan kişiler görev yapıyor. Bu merkez sayesinde üniversiteler de ARGE çalışmalarını burada yapabilecekler.
Bu çalışmalardan çıkan sonuçlar da sektörün problemlerini çözmede kullanılacak. Özellikle nanoteknoloji ve tıp teknik tekstili alanında yoğunlaşmak istiyoruz. İTA nanoteknolojide bir Center of Excellence(Mükemmeliyet Merkezi) olma eğilimi taşıyor.`
REKABET ETMEK İÇİN ŞART
Daha açılmadan İTA`ya birçok proje ve araştırma teklifi gelmiş bile. Hatta birkaç tanesinin çalışmaları da başlamış. Bu projelerde hem TÜBİTAK gibi kurumlarla hem de yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerle birlikte çalışılıyor.
Peki teknolojik ürünler ve ARGE çalışmaları sektörün Çin ve Hindistan`la rekabetini nasıl etkileyecek? Prof. Dr. Akalın şu yanıtı veriyor: `Özellikle bu iki ülke basit ürünlerdeki rekabet gücümüzü ortadan kaldırdı.
Basit ürünlerde rekabet edemeyince katma değeri yükseltilmiş teknolojik ürünlere yönelmeniz gerek. Tabii bu da kolay olmuyor. Bunun bir altyapısını oluşması ve araştırmacılarınızın, bilim insanlarınızın yetişmesi lazım.
Her iki ülke de bu teknolojik yatırımlara maalesef bizden çok önce başladı. İşimiz hiç kolay değil ama bazı avantajlarımız var. Çok köklü bir tekstil sektörüne sahibiz. Bu alanda çalışan bilim insanlarımız var.`
Kanseri teşhis eden sutyen, yara iyileşince yok olan bant yapıyorlar
İTA Direktörü Prof. Dr. Mehmet Akalın merkezin resmi açılışı yapılmadan birçok projeye başladıklarını anlatıyor. `Gelecekte giysilerimiz nasıl olacak?` diyorsanız Akalın`ın anlattığı İTA projelerine bir göz atın.
Elektromanyetik dalgaları kesen giysi: Elektromanyetik dalgalardan etkilenmeyecek bir giysi üzerine çalışmalara başladık. Bu konuda dünyada yapılan çok çalışma var ama biz farklı bir üretim yöntemiyle bu dalgaları engellemeye çalışıyoruz.
Cep telefonu şarj eden ceket: Proje yurtdışından bir üniversite ile birlikte yürütülüyor. Ceketin yaratacağı enerjiyi sadece cep telefonu şarj etmekte değil, başka ufak tefek cihazlarda da kullanabilirsiniz.
Göğüs kanserini erken teşhis eden sutyen: İngiltere`de bir üniversite ile birlikte yürütülen bu projede üretilecek kumaş, kanseri herhangi bir teste gerek kalmadan tespit edebilecek. Vücutta ısı akışı normal bir şekilde olurken kanserli hücrelerin oluştuğu yerde ısı transferi farklılaşıyor Yapacağımız ürün ısı farkını bu seviyede tespit etmeyi amaçlıyor.
Kirlenmeyen- nefes alan kumaşlar: Nanoteknoloji artık her sektör için önemli. Biz ARGE merkezinde nano lif ve o liflerden bir metrelik kumaş üretebilme kabiliyetine sahibiz. Bu Türkiye`de bir ilk ve Avrupa`da da ilkler arasında. Bu şekilde üretilen malzemeler mesela suyu geçirmeyecek, kirlenmeyecek hem de vücudun rahat nefes almasını sağlayacak.
Yara kapandığında kaybolan bant: Bu proje çalışanlarımızdan birinin yüksek lisans teziydi. Yapıştırdıktan sonra yara iyileştiğinde kendi kendine kaybolan yara bandı üzerine araştırmalar devam ediyor. Bu bant hem çevreye zarar vermiyor hem de vücut tarafından yok edildiği için sağlıklı bir ürün.
`En büyük zevkim spor mağazalarını gezmek`
PROF. Dr. Mehmet Akalın İTA Direktörlüğünün yanı sıra Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dekanlığı görevini de sürdürüyor. Akalın `Tekstil ve teknoloji üzerine ARGE çalışmaları yapmak sizi nasıl etkiliyor?` sorusuna şu yanıtı veriyor: `ARGE kültürü bir virüs gibi. Kanınıza girdiği zaman onu çıkarmanız mümkün değil. Öğrencilerime`Abuk sabuk şeyler düşünün, tasarlayın` derim. Verdiğim ödevler hep uçuk şeyler üzerinedir.
Eğer böyle serbest düşünmeyi aşılarsanız hakikaten sınır yok. Böyle telkin ettiğiniz öğrenciler çok farklı projeler üretiyor. Mesela annesinin hastalığından etkilenip tekstil ürünü geliştiren, farklı bir kadın pedi tasarlayan, cep telefonlarının etkisinden korunmak için çalışan öğrencilerim var.`
`İnsanın işi tekstil olunca giysi alışverişi de kolay oluyordur` diyoruz. Akalın `Çok kısa sürüyor benim alışverişlerim. Kumaş liflerinden ürünün ömrünü, ne kadar sürede deforme olabileceğini tahmin edebiliyorum. Ama benim ilgimi en çok teknolojik tekstil ürünleri çekiyor. Mesela bakıyorsunuz incecik bir giysi ama eksi 40 dereceye kadar sizi soğuktan koruyor` diyor.
Tasarımlar Tekstilpark Moda Akademisi`nde yapılacak
İTA, sektörün ihracat performanslarını artırmak için yapılmış Dış Ticaret Müsteşarlığı`nın bir AB projesi neticesinde ortaya çıktı. Proje daha sonra İTKİB`e devredildi. Başlama tarihi ise 2005. Bu çerçevede dört birim oluşturuldu.
Tasarım kısmını İstanbul Moda Akademisi(İMA), danışmanlık ayağını İstanbul Danışmanlık Merkezi(İDM), AR-GE çalışmalarını ise İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma ve Geliştirme Merkezi (İTA) yürütüyor.
Bu üç birimi koordine eden ise küme koordinasyon birimi olarak yapılandırılan Destek AŞ. Projeye toplam 17 milyon Euro destek verildi.