Türkiye, geleneksel sektörü tekstilde ihracattaki rekabet gücüyle tüm ülkeleri solladı. Giyimde ise Ürdün, Fas ve Tunus’un bile altında kalan Türkiye, otomotivde ise Avrupa’nın birçok ülkesini geride bıraktı. Otomotiv ihracatındaki rekabetçiliği ile Avrupa’nın birçok ülkesini geride bırakan Türkiye, gıda sektöründe ise 30 ülkeyi geçti.
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Sabancı Üniversitesi-Rekabet Forumu’nun (REF) işbirliği ile Türkiye’nin dış ticaretteki rekabet gücünü kıyaslayan bir endeks oluşturuldu. Ülkelerin sektörel ihracattaki payının dünya ticaretiyle karşılaştırıldığı endeks, Türkiye’nin rekabet gücü haritasını da ortaya koydu. Belli bir sektörün ihracatının ülke ihracatı içindeki payının, o sektörün dünyadaki ihracatının dünya toplam ihracatındaki payına oranlanarak oluşturulan “Göreli İhracat Avantajı Endeksi”, 1995-2007 dönemine ait uluslararası ticaret istatistiklerini kapsıyor. Endeks ile Türkiye’nin dış ticareti 48 ülke, 257 ürün grubuyla karşılaştırılabiliyor. Buna göre Türkiye, Çin dahil tekstilde rakiplerine açık ara fark attı. Endeksteki 47 ülkeden hiçbiri Türkiye’yi geçemedi. Türkiye’yi yakalamak üzere olan tek ülkenin Hindistan olduğu görüldü. Giyimde Avrupa Birliği (AB) dahil birçok ülkeye karşı rekabetçilik avantajı sağlayan Türkiye; Fas, Tunus ve Ürdün ise yenildi. Tekstilcilerin korkulu rüyası olan Çin, sadece deri sektöründe Türkiye’yi az bir farkla geçti.
Kimyada sınıfta kaldı
Endekse göre, gıda sektöründe Türkiye aralarında Almanya, ABD, Bulgaristan, Çin, Güney Kore, İsrail, Japonya’nın da bulunduğu 30 ülkeden daha rekabetçi. Türkiye’yi geçenler arasında ise Yunanistan, Ürdün, Tayland, Mısır, Polonya, İspanya gibi ülkeler bulunuyor. Gıda ihracatında Yeni Zelanda en rekabetçi ülke konumunda. Rekabette dezavantaj ise Finlandiya ve Rusya’da.
Kimya sektöründe ise AB dahil birçok ülke ihracatta Türkiye’den daha rekabetçi konuma geldi. Aralarında Almanya, ABD, Belçika, Çin, Fransa, Güney Kore, Japonya, Yeni Zelanda, Yunanistan, Rusya, Tayland’ın da bulunduğu 39 ülke Türkiye’yi geçti. Endekse göre kimya sektörü ihracatında en çok rekabet avantajını elinde bulunduran ülke İrlanda oldu.
Demir çelikte iki ülkeye geçildi
Veriler, Türkiye’nin demir çelik ve motorlu kara taşıtlar ihracatında rekabetçi gücünü ortaya koydu. Buna göre demir çelik sektörü ihracatında Türkiye, Lüksemburg ve Ukrayna dışında 45 ülkeyi açık ara solladı. Otomotiv sektöründe de Türkiye’nin birçok ülkeden daha rekabetçi olduğu ortaya çıktı. Bu sektörde, Türkiye otomobil devlerinin olduğu Almanya, ABD, İtalya, Fransa’da dahil 42 ülkeyi geçti. Türkiye’nin rekabetçilik avantajını kaptırdığı ülkelerse Çek Cumhuriyeti, İspanya, Kanada, Meksika, Japonya, Slovakya oldu.
REKABET KONSEYLERİ OLUŞTURULACAK
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD ile Sabancı Üniversitesi-Rekabet Forumu (REF) tarafından düzenlenecek 5. Rekabet Kongresi öncesinde gazetecilerle bir araya gelen SEDEFED Başkanı Çetin Nuhoğlu, Rekabet Konseyleri oluşturulması konusunda çalışmalara başlayacaklarını duyurdu. İlk etapta SEDEFED üyelerinin oluşturduğu 13 sektörle ilgili konsey kurulacağını söyleyen Nuhoğlu, daha sonra telekomünikasyon konusunda konsey oluşturmak istediklerini belirtti. Rekabet Kongresi’nde sunulacak iki raporda Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Küresel Rekabet Raporu’nun kriterlerine göre Türkiye’nin durumunun karşılaştırılacağını söyleyen Nuhoğlu, diğer raporla ise firma düzeyindeki karar alıcıları, Türkiye’nin ve önde gelen rakiplerinin ihracat piyasasındaki rekabet güçlerini ve hangi ülkenin, hangi ürünlerde mutlak ithalatçı konumda olduğunu karşılaştırmalı olarak ortaya koyacaklarını belirtti.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ARASINDA SINIFTA KALDI
Raporda ayrıca geçmiş 4 yıllık dönemde gelişme gösteren ülkelerle kıyaslama da yer aldı. 2008-2009 raporunda Türkiye ile aynı gruptayken bu yıl açıklanan 2009-2010 raporunda bir üst gruba (3. grup) yükselen Estonya ve Slovakya ile 2008-2009 raporunda 2. grup ülkeler arasındayken, bu yılki 2009-2010 raporunda Türkiye’le aynı gruba girmiş olan Meksika ve Romanya ve her iki dönemde de Türkiye ile aynı grupta yer alan Polonya incelendiğinde Türkiye’nin söz konusu bu 5 ülkeden daha kötü durumda olduğu alanlar ortaya çıkartıldı. “Mülkiyet Hakları”, “Özel Sektör Kuruluşları”, “Hesap Verebilirlik”, “Sağlık ve İlköğretim”, “Eğitime Dair Niceliksel Performans”, “İş Başında Eğitim”, “Emek Piyasalarının Etkinliği”, “Esneklik”, “İşgücünün Kapasitesinin Etkin Biçimde Kullanımı”, “Finansal Piyasaların Gelişmişliği” ile “Güven” alt bileşenlerinde Türkiye’nin bu ülkelere kıyasla daha kötü durumda olduğu oraya çıktı.
FİNANS SEKTÖRÜ SAĞLAMLIKTA 89’UNCU
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Sabancı Üniversitesi-Rekabet Forumu’nun (REF) işbirliği ile hazırlanan “WEF Küresel Rekabet Raporu/2009-2010 Türkiye İçin Bir Değerlendirme” başlıklı raporda Türkiye, 133 ülkeyle karşılaştırıldı. Raporda finansal piyasaların gelişmişliğinin yer aldığı bölümde, bankaların sağlamlığı konusunda Türkiye’nin 133 ülke arasında 89’uncu sırada yer aldığı belirtildi.
Öte yandan, Türkiye’nin şirket yönetimlerinin yetkinliği, organize suçlar, hükümet harcamalarında israf, fikri mülkiyet hakları, işten çıkarma maliyetleri, işçi-işveren ilişkilerinde işbirliği, işgücüne kadın katılımı, vergilendirmenin kapsamı ve etkisi, risk sermayesinin yaygınlığı terörizmin iş dünyasına etkisi, kamu fonlarının çeşitlendirilmesi gibi alanlarda ilk 100 ülke arasına giremedi.
TEK ÜSTÜNLÜK PAZAR BÜYÜKLÜĞÜNDE
Dünya Ekonomik Forumu’nun, Küresel Rekabet Edebilirlik 2009-2010 Raporu’nu masaya yatıran çalışmada ayrıca, Türkiye’nin 2009 rekabetindeki durumu da masaya yatırıldı. 133 ekonominin 12 bileşene göre ortalamaları alınıp Türkiye değerlendirildi. Buna göre Türkiye, “Kurumsal Yapı”, “Yükseköğretim ve İşbaşında Eğitim”, “Emek Piyasalarının Etkinliği”, “Finansal Piyasaların Gelişmişliği” ve “İnovasyon” alanlarında ortalamanın altında kaldı. Türkiye’nin, tüm değerlendirmeye alınan ülkeler içinde önemli bir farkla ortalamanın üstünde olduğu tek bileşenin ise “Pazar Büyüklüğü” olduğu ortaya çıktı. Raporda konuyla ilgili olarak, “Söz konusu 133 ülkenin ortalaması oluşturulurken gelir düzeyi son derece düşük olan ülkelerin de yer aldığı düşünülürse, Türkiye’nin içinde bulunduğu durum endişe verici olarak nitelendirilebilir” denildi.
ENDEKS NASIL OLUŞTURULDU
1995 ve 2007 dönemine ait uluslararası ticaret istatistikleri kullanılarak çeşitli endeksler hesaplandı ve Türkiye’nin ihracatta rekabet gücü 48 ülke ile karşılaştırıldı. Bu ülkeler Cezayir, Mısır, İran, İsrail, Ürdün, Fas, Rusya, Suriye, Tunus, Ukrayna, Çin, Endonezya, Hindistan, Kore, Malezya, Tayland, Hırvatistan, ABD, Avustralya, İsviçre, İzlanda, Japonya, Kanada, Meksika, Norveç ve Yeni Zelanda olarak sıralanıyor. Türkiye’nin 2006 ve 2007 verileri Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alındı. Diğer tüm veriler Birleşmiş Milletler’den temin edildi. Endeksler Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Alpay Filiztekin tarafından hesaplandı.
Lawrence Endeksi
Bu endeks, ülkelerin ihracat performanslarında bir önceki yıla göre yapısal bir değişimin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak amacıyla kullanılıyor. Endeks değeri 1’e ne kadar yakınsa yapısal değişim de o kadar büyük anlamına geliyor.
Uzmanlaşma Endeksi
Ticarette Uzmanlaşma Endeksi, bir ülkenin ihracat veya ithalatta uzmanlaşma derecesini belirlemek için kullanılıyor. 0 ile 1 arasında değişen değerler alan endeksin değeri büyüdükçe, o ülke için uzmanlaşma düzeyi artmış anlamına geliyor.
76